Gönderi

Allah neden Kur'an yakanlara, zalimlere, küçük çocuklara tecavüz edenlere müdahale edip engel olmuyor? dünya imtihân yeridir, ceza ve mükafat yeri değil. Kişi ölünceye kadar imtihanı devam eder. Sonra berzâh ve âhiret hayatı başlar. Bir an Allah'ın, tecavüz edene, Kur'ân yakana, Filistin için Yahudi zulmüne, katillere engel olduğunu, gıybet eden, dedikodu yapan, fitneye, fesada teşvik eden insanların ağzına anında kilit vurduğunu varsayalım. Bu tıpkı sınav esnasında yanlış şıkkı işaretlemek üzere olan öğrenciye, hocanın elini tutup engellemesi gibi olmaz mı? Düşünsene o zaman imtihanın ne anlamı kalırdı? Halbuki Allah, insanı kendi lehine veya aleyhine şahit tutmayı dilemiştir. Bir kimsenin kendi istek ve irâdesiyle işlediği suçun faturasını Allah'a kesmek hem akılsızca hem de ahlaksızca değil mi? Sonuçta cennet veya cehennem haktır. Düşünsene! Allah akıl vermiş, fikir vermiş, ilk fitratına iyiliğe eğilim yerleştirmiş. Bir de o topluma ve kişiye Peygamber ve Kitab göndermiş. Kişi bunların tamamını göz ardı ediyor. Sorumlu kim? el- İnsâf. İrâdesi olmadığı halde zulme, tecavüze uğrayan kimsenin yaşadığı mağduriyete gelince, Allah mağdur olanların mağduriyetlerini telafi eder ve lütfuyla, uhrevî mükafatlar verir (İvaz konusu). Ayrıca âhirete hakkıyla imân etmiş hesap vereceğine inanan bireylerin oluşturduğu toplumlarda, zulüm de olmaz. Yine âhirete iman etmiş bir insanın başına gelen belalar, onu tüketemez. Bilakis imânı, onu iyi olmaya sevk eder. Tedbir alır. Tedbir aldığı halde bela gelse sabreder, kâr olur. Nimet gelse şımarmaz şükreder, kâr olur. Mesela bir an için Hakk uğruna şehid düşen bir kişinin, şehadetine mukabil, sonsuz mutlu bir ahiret hayatını temin etmiş olması, nimetlere, makamlara ulaşması, şüphesiz sadece o aсı ânını değil, dünyadaki tüm sıkıntıları unutturacak nitelikte değil midir?
·
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.