Çocukların Rüya Algısı
Piaget’e göre, çocuklar rüyaları üç farklı düzeyde algılarlar:
1. İlk Düzey: Küçük çocuklar rüyaların dış dünyadan geldiğine ve gözle görülebilecek somut nesneler olduğuna inanırlar. Örneğin, rüyaların “odada” veya “yatakta” gerçekleştiğine inanabilirler.
2. İkinci Düzey: Biraz daha büyük çocuklar, rüyaların kendi düşüncelerinden kaynaklandığını düşünmeye başlarlar ancak hala rüyaları odada veya fiziksel bir yerde konumlandırabilirler.
3. Üçüncü Düzey: Çocuklar rüyanın tamamen içsel bir süreç olduğunu ve düşüncelerle, gözlerin kapalı olmasıyla ilişkili olduğunu anlarlar. Bu aşamada, rüyaların kişinin kendi zihninden kaynaklandığını kabul ederler.
Çocukların Rüyaları Anlama Şekilleri
Çocuklar rüyaları çeşitli yollarla açıklarlar:
• Duyusal İzlenimler: Çocuklar, rüyaları görsel ve işitsel duyumlarla ilişkilendirirler. Örneğin, rüyaların “ışıklar”, “gölgeler” veya “sesler” şeklinde olduğunu düşünebilirler.
• Duygusal Tepkiler: Rüyalar sıklıkla duygusal tepkilere neden olur. Çocuklar, rüyaları korkutucu veya hoş olabilir olarak tanımlayabilirler ve bazen rüyaların gerçek olaylarla doğrudan ilişkili olduğunu düşünebilirler.
Çocukların Rüyaları Algılama Biçimleri
Piaget, çocukların rüyaları nasıl algıladıklarını anlamak için çeşitli sorular sormuştur:
• Rüya Kaynağı: Çocuklar genellikle rüyaların “geceden” veya “gökyüzünden” geldiğini söylerler. Bu, rüyaların mistik veya doğaüstü kaynaklara bağlanabileceğini gösterir.
• Rüyanın Yeri: Çocuklar rüyanın “yatakta”, “odada” veya “başlarında” olduğunu düşünebilirler. Bu, çocukların rüyaları fiziksel olarak kendilerine yakın bir yerde konumlandırdıklarını gösterir.