...."Aslında tek Agu değil, küçük dostum. Hayatta bazen
hepimiz isteriz, zamanın taşlarını kendi istediğimiz
gibi dizmeyi. Örneğin, canımız çok yandığı zaman, hemen
çabucak geçip gitmesini isteriz zamanın. Ama o ne
yapar? İnadına ağır ağır çıkar geleceğin merdivenlerini.
Sanki bizi hiç duymamış gibi. Hani bazen de çok mutlu
oluruz ve bir o kadar da huzurlu. Bu anların hiç mi hiç
bitmemesini isteriz. O zamanlar da zamanın durmasını,
hiç akmamasını isteriz. Ama o zaman, zaman ne yapar?
Bizi duymazlıktan gelerek son model bisikletine biner.
Sonra da son viteste ve son sürat hızla, geleceğin
yollarından adeta uçarcasına geçip gider."....
sayfa 155, ikinci paragraf