Gönderi

212 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
Beyhude Ömrüm
Beyhude ömrüm kitabının ilk sayfalarında İmece usulü yapılan rekabetli bir hasattan bahsediyordu .Son sayfalarında belki de aynı yerde beyhude bir ömrün (!) son bulurken kimseciklerin kendi çocuklarının dâhi haberi olmadığını okudum.200 sayfalık kitaba ne çok şey sığdırmış Mustafa Kutlu. Kahramanımızın ilk önce hayallerini sonra da hayatını süsleyen, çevre köylerde parmakla gösterilen bir bahçe fikri aklına gelir.Ne emeklerle ne badireler atlatarak kurduğu Bahçesini, çocuklarına yadigar bırakmak ister.Fakat çocukları diğer gençler gibi taşı toprağı altın olan İstanbul'a gidip refah bir hayat içinde yaşamayı planlarlar.Evler boşalmaya insanlar İstanbul'a göç etmeye başlarlar.Hani derler ya:Aradan çok yıllar geçer.Köyde az,çoğunluğu yaşlı kesim olan insanlar kalır.Kimisi doğduğu büyüdüğü yerde toprağa karışmak isteyen kimisi de çoluk çocuğu tarafından terkedilen insanlardır.Köy o kadar tanınmaz hale gelir ki "zamanında bir karış toprağı için birbirine kurşun sıktığı çayırlar, yoncalıkar bile biçilmez olur"(syf 202) yerini deve dikenleriyle kaplanmış araziler alır.Mevsimler bile unutulur. O kadar samimi ve başarılı anlatmış ki yazar sanki bizzat kayadan su çıkarmak için yardım etmiş , Hacı Ali abiyle Enis beyin mahkemelerine katılmış, Şahin ve Hediyeyle köyden kaçmış, Ahlat ağacının gölgesinde dinlemiştim. Ne çok şey buldum kendimden, ailemden köyümden,değerlerimizden ve anadoludan.Çokça hissettim unutulmaya yüz tutmuş köylerimizin tatlı hatıralarını.Kitap bana emeğin ne olduğunu, çabalamayı ,rızık kapısının anahtarını kazanmayı ve temiz niyeti öğretti.Kendi köyümde dahil olmak üzere gerçekten köylerin yok olmaya başladığı şu dönemlerde beni ziyadesiyle huzura doyurdu.
Beyhude Ömrüm
Beyhude ÖmrümMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20198,4bin okunma
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.