Loş ışıkta okumak gözü bozar mı?
Çocuklar battaniyenin altına girip el feneri ile kitap okumayı çok severler.
Belki de bu şekilde gerçek dünyadan uzaklaşıp kitaptaki dünya ile
bütünleştiklerini hissederler. Büyüyüp gözleri bozulduğunda da bunu eski
çocukluk alışkanlığına bağlarlar. Annelerin çocuklarını en sık uyardıkları
hususlardan biri de televizyonu yakından seyretmemeleri hakkındadır. Aksi halde gözlerinin bozulacağına inanırlar. Ancak bunların hiçbirinin göz
bozukluğu ile bir ilgisi yoktur.
Loş ışıkta okumak gözü yorabilir, göz kaslarının gerilmesine yol açabilir,
baş ağrısı yapabilir ama gözde, parlak bir ışıkta okumaktan daha çok görme
bozukluğuna yol açmaz. Arada sırada gözlerini kapatarak onları
dinlendirdiğini sananların ve görme kapasitelerinin artacağına inananların
çabaları da boşunadır.
Gözdeki yakın, uzak veya astigmatik görüş bozuklukları yapısal
bozukluklar olup göze gelen ışık miktarı ile alakaları yoktur. Bunun gibi
aşırı okumanın, çok küçük harfleri okumanın, ince işlerle uğraşmanın, zayıf
ışığın, flüoresan ışığının, televizyona yakından bakmanın, kalitesiz güneş
gözlüğü kullanmanın da gözün bozulması ile ilgileri yoktur.
Televizyonun gözü bozduğuna olan inanışın arkasında ise başka bir neden
yatıyor. Yapılan deneylerde 1968’den önceki televizyonların zararlı
olabilecek derecede X-ışınları yaydıkları tespit edilmişti. O televizyonların
teknolojileri çoktan terk edildi. Artık böyle bir tehlike yok ama yine de
doktorlar ebeveynlere çocuklarına televizyonu 1,5 metreden daha yakından
seyrettirmemeleri için tavsiyelerde bulunuyorlar.
Günümüzde gündemde olan ise bilgisayarların monitörleri. Üstelik de
monitörlere televizyon ekranlarına göre çok daha yakından bakmak
gerekiyor. Monitörlerin gözü bozup bozmayacakları konusundaki
çalışmalarda hala bir sonuca ulaşılmış olmamasına rağmen araştırmacılar
bunun da gözü bozmayacağını sadece göz yorgunluğuna yol açabileceğini
ileri sürüyorlar.