...."Çünkü Aya o an konuşmak yerine, ne söyleyeceğini
bilmeden öylece bakıyormuş. Ne söyleyeceğini bilememek…
Hani olur ya küçük dostum, kalakalırsın bir
an öyle. Aslında söylenecek çok şey vardır, anlatılacak
da. Ama hepsi boğazında düğüm düğüm olmuştur. Ve
sen de konuşamazsın. Çünkü konuşmak için o düğümleri
teker teker çözmek gerekir. Ama senin buna yoktur
mecalin. Olmadığından da o an kalbinin dile gelmesini
öyle çok istersin ki. Senin yerine konuşmasını. Ama
ne o dile gelir ne de o boğazındaki düğümler kendiliğinden
çözülür."...
sayfa 302 son paragraf ile sayfa 303 ilk paragraf