Akupunkturda iğneler nasıl etki ediyor?
İnsanlar tarih boyunca bir ağrıyı gidermek için sivri şeylerle, sıcak suyla,
kızgın demirle, bir başka ağrıyı uygulama tekniğini kullanmışlardır.
Akupunktur muhtemelen taş devrinde doğmuş, sivri çakmak taşları tedavi
amacıyla kullanılmışlardır. Geçen zaman içinde kemik, bambu ve madeni
iğneler, çakmak taşının yerini almışlardır.
Milattan 900 yıl önce Çin’de kullanılan metal iğneler, milattan sonra 17.
yüzyılda Ortadoğu, Mısır, Kore ve Japonya’ya yayılmıştır. Aynı yüzyılda bu
uygulamayı Avrupa’ya tanıtan Cizvit tarikatı misyonerleri ona Latince ‘acur’ (iğne) ve ‘punctura’ -(batırma) kelimelerinin birleşmesinden oluşan
‘akupunktur’ adını vermişlerdir.
Akupunktur tıp ve felsefe karışımı bir sistemdir. Binlerce yıllık bir geçmişi
olmasına rağmen batı dünyasında anlaşılamamış, ve reddedilmişse de 20.
yüzyılın ikinci yarısından itibaren dünya çapında bir gelişme kaydetmiştir.
Çinlilerin dini inancı olan Taoizme göre evrende her şey, her yaratık karşıt
iki kutupta yer alan ‘yang’ ve ‘yin’den oluşur. Örneğin, gündüz yang, gece
yindir. Yaz, Güneş, güney, gökyüzü yangtır. Kış, Ay, kuzey, dünya yindir.
Yang etkendir, erkektir, yin ise edilgendir, dişidir. Yarig dışa, yin içe
dönüktür. Ancak hiçbir şey yalnız yang ve yin değildir. Yanglar ve yinler
birbirlerini tamamlarlar, gündüz gecenin, doğum ölümün başlangıcıdır.
İnsan bedeni de bu yang-yin karşıtlığından meydana gelir. Örneğin, sırt
yang, karın yindir. Vücudun sol tarafı yang, sağ tarafı yindir. Yin ağrının
kendisi iken yang ağrının şiddetidir.
Enerji alış verişi bu kutuplar arasımla gerçekleşir. Hastalığın belirtisinin
yang-yin ilişkisini ve kaıaktcrini saptadıktan sonra yin olan bir hastalık
belirtisi, yaııg uypulanarak hafifletilebilir.
Yang ve yin enerjileri insan vücudunda bazı kanallar ve meridyenler içinde
24 saat durmadan dolaşırlar. İnsan vücudunun bütün etkinliğini aynıia;. an
bir enerji ağı oluştururlar. 12 ana meridyenin 6'sı yang,6'sı ying enerjisi
taşırlar. Bu ana meridyenlerin dışında sayısı civarında olan diğer ikincil
meridyenler ile yang meridyenleri için enerji ayarlayan bir ‘yönetici damar’
ve yin meridyenleri için aynı işi yapan bir ‘alıcı damar’ vardır.
Meridyenlerin her biri bir organa denk düşer ve üzerlerinde akupunktur
yapılacak noktalar yer alırlar. Bu noktaların sayısı 800 civarındadır. Sağlıklı
bir vücutta dolaşım düzgün, yang ve yin güçleri denge halindedirler.
Hastalanınca veya bir ağrı duyulduğunda bu denge bozulmuş olur. Bozulan
denge yani enerji dağılımı meridyenler üzerindeki noktalara iğneler
batırılarak düzeltilmeye çalışılır.
Batırılan iğnelerin mekanizması iki şekilde çalışır. İlk olarak batan iğne
dokunma sinirleri ile ağrı sinirleri arasında bir mücadele başlatır. Sonra
merkezi sinir sisteminde bulunan ve ağrı olayını kontrol eden vücut
morfinlerinin salıverilmesini sağlar. Bunu güçsüzlük, yetersizlik görülen
noktalara enerji sağlayarak, enerji fazlası olan noktalarda da enerjiyi dağıtıp
azaltarak yapar. Yani iğne boru içindeki sıvıyı açan ve kapatan bir vana gibi
çalışır.
Akupunktur sırasında iğne batırılması işlemi çok az acıtır. Sadece kol ve
bacaklarda biraz acı duyulur. Çelik, altın, platin ve gümüş iğneler çok ince
ve keskindirler. Boylan 2-25 santimetre olan iğnelerin batırıldıkları
derinlikler birkaç milimetre ile birkaç santimetre arasında değişir. İğne
dokular boyunca ilerlediğinden kanama olmaz, çekip çıkarıldığında tahribat
bırakmaz.
Her seansta deriye yaklaşık 15 iğne hızlı bir hareketle sokulur. On dakika
kadar yerlerinde bırakılırlarken bazen etkiyi arttırmak için oldukları
yerlerde döndürülürler. Tedavide uzun seanslar yatıştırıcı, kısalar
güçlendiricidir. Genellikle 5-6 seans yeterlidiı4. Akupunkturun hemen
hemen hiç yan etkisi yoktur.
Akupunkturda en etkili sonuçlar sinir, mide, eklem ve romatizma
ağrılarında, kas kasılmalarında ve uykusuzluk şikayetlerinde almır. Aslında
akupunkturun hangi yolla etki yaptığı deneysel olarak tam açıklanabilmiş
değildir ama kesin olan şey vücutta bir noktaya batırılan iğnenin başka bir
noktadaki ağrı duyumunu bastırdığıdır.