islamda içki içmenin cezası..
İslam Ceza Hukukuna göre sarhoş edici içki içmek haram olan bir eylemdir.
İnsanın aklına karşı işlenmiş suç kapsamına girer. Bkz. Coşkun Üçok, "Osmanlı Kanunnamelerinde İslam Ceza Hukukuna Aykırı Hükümler", Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 3, 1946, s. 128; İslam hukukunda içki içme cezasında "haddi şirb" ya da "haddi sekir'' olarak adlandırılmıştır. Bu ceza Kur'an-ı Kerim'de geçmez. İcma yöntemi ile belirlenmiştir. Suçun oluş ması için iki erkek şahidin yemin etmesi, suçlunun suçu kabulü ve sarhoşluk halinin devamı gerekir. Şayet içki içen kişinin ağzında içki kokusu geçmiş ise had vurulmaz. Yaşı küçükler, deliler gayrimüslimler ve şeriatı bilmeyen yeni Müslüman olmuşlara bu ceza uygulanmazdı. İmam Ebu Yusuf, bir kimsenin üzeri içki koksa bile iki defa suçunu ikrar etmezse değnek haddi tatbik olunmaz. İmam Ebu Yusuf, Kitabul-Haraç, çev. Ali Özek, Hisar Yayınevi, İs tanbul, 1973, s. 265; Bkz. İlhan Akbulut, "İslam Hukukunda Suçlar ve Cezalar", Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 52, Sayı:l, 2003, s.176; İçki içme cezası had cezası kapsamına girer. Had cezaları suçu işleyen kişilere belirtilen miktarda uygulanan cezadır. Enes Bin Malikten rivayet edilen bir hadiste, Hz. Muhammed'in şarap içen bir kişiye hurma dalı ve ayakkabı ile vurduğu, Hz. Ebu Bekir' in kırk değnek; Hz. Ömer'in sahabelerle istişare ederek had cezalarının en düşüğü olan seksen değnek vurduğu rivayet edilir.
Bkz. İbrahim Çalışkan, "İslam Hukukunda Ceza Kavramları ve Hadd Cezaları", Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Fakültenin Kuruluşunun 40.
Yıl Özel Sayısı, Cilt: 31, 1989, s. 378, 381; Bkz. Ekrem Buğra Ekinci, Osmanlı Hukuku, İstanbul: Arı Sanat Yayınevi, Gözden Geçirilmiş 2. Baskı, 2010, s. 247;
Hz. Ali'de içki içene seksen sopa ceza verilmesi gerektiğini ifade eder. Gerekçe olarak sarhoş olan birisinin aklını geçici süreliğine kaybedeceğini bu süre zarfında da ne söylediğini bilmediği için insanlara iftirada bulunabileceğini, bu yüzden de içki içene iftira eden insanla aynı ceza verilmesi gerektiğini ifade eder. Bu fikirden sonra halifeler seksen sopa vurmuşlardır. Ancak, Hz. Ali "seksen sopa vurulan birinin öldüğünü gördüm. Kendimde bu kadar ağır cezayı uygun bulmuyorum. Zaten Resulüllah (s.a.v) den sonra böyle bir ceza tatbik edilmiştir. O zaman kırk sopa ceza veriliyordu," demektedir. İçki içen insanın seksen değnek ile cezalandırılıp sonrasında ölmesinin kısas gerektiğini, bunun akabinde de ölen kişinin diyeti gerektiği görüşünü dile getirmiştir. Bkz. Ebul-Hasan el-Maverdi, El Ahkimü's Sultaniye, İslam'da Devlet ve Hilafet Hukuku, çev. Ali Şafak, İstanbul: Bedir Yayınlan, 2017, s. 428; Sarhoş olan kimse ayılana kadar had cezası uygulanmaz. Hz. Ali Neccaşi'ye bu şekil de muamele etmiştir. Bir kimse Ramazan ayında içki içer ve kadı huzuruna getirilirse kendisine 80 sopa şarap haddi tatbik olunduktan sonra 20 sopa da ta'zir cezası verilir. Ramazan ayında içki içen birisi Hz. Ömer'e getirildiğinde bu cezayı uygulamıştır. Bkz. imam Ebu Yusuf, s. 260, 261; Yine İslam hukukçularına göre zorla içki içirilmesi, ya da bilmeden içki içip sarhoş olunmasının cezası yoktur. Bunun yanında tedavi amacıyla içki içilmesi de suç oluşturmaz. Hanefi mezhebi dışındaki diğer mezhepler şarap ile tedavinin had suçunu engellemediği fikrindedir. Yine Hanefi mezhebine göre sarhoşluğundan şüphe duyulan kişilere had cezası uygulanmaz. Bunun yerine ta'zir cezası uygulanır.
Sayfa 38Kitabı okuyor
·
172 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.