Gönderi

Erzurum, eski zaman harplerine karşı müstahkem bir şehirdir. Her tarafı zaman zaman yapılmış tabyalarla çevrilmiş ve şehre girip çıkmak için muhtelif yerlerine kapılar yapılmış. Top Daği'na istinat ederek mahsuldar ve geniş Pasin ovasına kucağını açmış güzelligi geniş ve mamurluğuyla şark vilâyetlerimiz içinde eșine tesâdüf edilmeyen bir vilayetimizdir. Halkı gayet ağır başlı, çalışkan adamlardır. Bizim Erzurumu Ziyaret ettiğimiz zaman vilâyet islerini Onbeşinci Kolordu kumandanı Miralay Kazım Dirik idare ediyordu. Her zaman ve her yerde teskilatçı bir adam olan Kazım Bey, Kazim Karabekir in de yardımıyla yukarıda bulunan süvari kışlasını bir imalathane haline getirmiş ve Erzurum'un etrafı da dâhil olduğu halde ne kadar dul kadın ve yetim çocuğu varsa mümkün olduğu nispette burada toplamış, yün eğirme ve dokuma tezgahları vücûda getirerek mükemmel yün fanila ve beyaz battaniyelerle, deri ve deriden meydana gelen bilhassa ayakkabı ve sair imalatın yapılmasını sağlayarak er ve subaylarımizın büyük ihtiyaçlarını karşılamıştı. Paydos zamanı ve işe girmezden evvel kışlanın münasip yerlerindeki açılan dershanelerde okuyan Türk yavrularını görünce milli ruhumuzdaki görülen bu inkişaf beni son derece sevindirmiş ve imparatorluk devirlerinin sönük ve fakat hazin durumunu hatırlatarak gözlerimi yaşartmıştı!.
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.