Gönderi

320 syf.
9/10 puan verdi
—— Spoiler içerebilir ——
Kitap boyunca Tsukuru'ya renk bulacağım niye ebem ağladı. Niye dışladınız be çocuğu. Yazık değil mi Nagoyalıya. Niye dışlandığını çözeceğiz diye o ayrı ter döktü ben ayrı. Sabaha kadar okudum ki sebebini bulayım. Saçma sapan bir şekilde harcamışlar güzelim arkadaş grubunu. (Tekrar ergen olsam da öyle bir grubun içinde tek derdim etkinlik kovalamak olsaydı ah.. Yetişkin hayatı işte. Bizi de Tsukuru gibi renksiz bıraktı.) Yine kendi değerinin ve dışarıya bıraktığı izlenimin farkında olmayan bir Murakami karakteri daha. Tatsız, melankolik, kayıp, bir ana karakter. (Tsukuru Tazaki, şu renksiz olan. Hatta o kadar renksiz ki arkadaşlarının soyadlarında renk varken onun soyadında renk olmayan Tsukuru Tazaki.) -Sana biraz renk diliyorum Tsukuru.- Dörtlünün başından geçenler ve Tsukurunun parçaları puzzle gibi bir araya getirip -kısmen- anlamlı bir tablo oluşturduğu, sürükleyici bir öykü. Ak ve Kara'nın hayatlarına biraz daha değinilebilirdi sonuçta Tsukurunun zihninde uzuun yıllar o kadar yer aldılar. Sara karakteri tam tadında ve etkileyici bir karakter olmuş. Dağın başındaki piyanisti de sevdim. (Bkz: Liszt – Hac Yılları) Haida olay örgüsünde yer almaya devam etse hoşuma giderdi. Sevdiğim bir karakter o da. Tsukurunun ruhuna uygun bir arkadaş olmuş. Ve bence Tokyo Tsukuru, Tsukuru da Tokyo için şart. Kalamazmış o Nagoyalarda. Olayın sonunda düşündüğüm şey şu, Tsukuru, Ak, Kara, Kızıl ve Mavi'den çok daha renkli biriymiş ama renk körüymüş. :D Sevdim.
Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları
Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac YıllarıHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20142,045 okunma
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.