Gönderi

109 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kötülüğün Dini, Dili, Irkı yok...
Selamlar, Geçen hafta okuduğum Sakar kitabı hakkında yorumlarımı paylaşmak için geldim. Kitaba başlarken hep bir umut hikayesi olacağını düşünmüştüm ancak kitabın başından sonuna kadar küçük bir kız çocuğu olan Diana’nın yavaş yavaş hazin sona sürüklenmesini okuduğum ve bittiğinde ise boğazımda bir yumru ile beni baş başa bırakan bir kitap oldu… Bebekler ve çocuklar her zaman benim kırmızı çizgim olmuştur. Belki de bu nedenle bu savunmasız yavruların başlarına gelen ve ne yazıktır ki gerçek bir hayat hikayesinden alınan bu hikaye beni çok dağıttı. Ancak şunu da söyleyeyim, yazar tarafından olay için dramatize edilmemiş ve çok detaya girilmeden dolaylı yoldan bilgilerle bizlere aktarılmış ki farklı olsa kendime gelemezdim veya okuyamazdım. Diana karakterinin annesi olacak kadın tarafından istenmeyen gebelik ile aslıda Diana’nın çilesi başlamış oluyor. Doğduktan sonra yavruyu bir türlü koruyamıyorlar. Herkes gerçekten ebeveyn olmamalı, bakamayacaksan hamile kalma hadi kaldın kötü davranacaksan kimsesizler yurduna bırak. Neden o masum çocukları kendi pisliğiniz ve karanlığınız ile hayatı zindan ediyorsunuz. Anlamadığım ve kitapta hava da kalan noktalardan bir tanesi neden 4 çocuk olmasına rağmen anne ve babası tarafından sadece Diana bu eziyet ve işkenceler maruz kalıyor? Erkek kardeşi bunları görmesine rağmen bir yerde neden anlatmıyor. Bir diğeri, ne Anneannesi, ne öğretmenleri bir sürü kanıt olmasına rağmen bir türlü kıza karşı yapılan bu işkenceleri ve şiddeti kanıtlayamıyorlar. Çünkü neden o kadar işkence de göre Diana hep inkar ediyor ve mutlu olduğunu söylüyor… Diana küçüklüğünden itibaren Anne ve Babası tarafından planlı şekilde şiddete maruz kalıyor, diğer kardeşlerinden ayrıştırılıyor ama kızcağız hep mutlu ve göremediği sevgiyi öğretmenler veya arkadaşlarında arıyor ama küçük çocuk aklıyla hep yanlış anlaşılıyor veya o sadist ailesi kızlarının küçükken kaza geçirdiğini söyleyip normal olmadığını iddia ediyorlar. Kitabın sonu daha başından belliydi ama yine de okurken sinirlendim, kitabın içine girip Annesi ve Babası olacak kişilikleri tokatlamak istedim. Hala kızıyorum ve sinirleniyorum ve bu tarz yaşamlara maruz kalan çocukları düşündükçe… Herkes Anne veya Baba olmasın efenim olmasın. Bu çocuklar sizin yanlış kararlarınızı veya olmayan aklınızla yaptığınız hataların ceremesini de çekmek zorunda değil.
Sakar
SakarAlexandre Seurat · Metis Yayınları · 2023625 okunma
·
4.115 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.