Gönderi

504 syf.
10/10 puan verdi
Spoisiz
Arkadaşlar ben bu kitaba ayılıp bayıldım. Okuyun, okutturun. Kurgusuna, aşklarına, karakterlerinden mekanlarına hepsine hayran kaldım. Çoğu yeri sırıtarak okudum. Bir iki yerde oturup ağladım. (Yanımda birisi olmasa içli içli ağlardım ama deliliğimi çok belli etmeyeyim dedim ajwhywiskw.) Kitap seri olacak. Ben kaç kitap olacağını bilmeden okumaya başlamıştım ama
Şule Avlamaz
Şule Avlamaz
'ın tek kitap yazacağına ihtimal vermediğim için kitabın seri olmasına şaşırmadım. Çünkü, Şule, kitaplarında karakterlerin hislerini ve kişiliklerini özellikle kaleme alıyor bence, ve bunu gerçekten yerli yerinde yapıyor, bu yüzden tırsmanıza hiç gerek yok. Karakterleri okuyucuya hisleriyle benimsettiği için seri yazıyor bence. Yazarı, ilk basılan kitabı olan Karanlığın Şehri ile iki yıl önce tanıdım, geçen sene fuarda kendisiyle de tanıştım. Çok tatlı bir kadın. Bu kitabına da tatlılığından katmış. İlk kitabına göre yazım dili çok çok ilerleme katetmiş. Bu yüzden karanlığın şehri kitabını sevmediyseniz bile bu kitabı sevme ihtimaliniz çok yüksek. Kitabın konusunu savaş üstüne zaten ama buna rağmen soft bir kitaptı (kitabın son 100 sayfası harici(bu biraz minnak spoi oldu sanırım...)). Savaş resmi olarak henüz başlamadığından birinci kitap böyleydi bence ama ikinci kitabın bu kadar soft olabileceğini sanmıyorum. Okuyunca neden böyle düşündüğümü anlayacaksınız zaten. Kitap güzel kurgulanmıştı. Olay akışında, kitabın ince detaylarında gözüme çarpan hiçbir hata olmadı. Okuyucu hiç bilmediği mahalleyi, şenliği, yolu hayal edebiliyor. Karakterleri hissedebiliyorsunuz ve rahatlıkla bağ kurabiliyorsunuz. Valla öyle hissettim ki karakterleri, uzun zaman sonra bir kitabı okurken ağladım. (Böyle dediğime bakmayın en fazla bir ay olmuştur iyi yazılmış dram okumayalı akshshsh) Yani dostlarım, hissedip gülmek, ağlamak istiyorum diyorsanız alın okuyun. Kitabı okurken ara verseniz bile bir kopukluk yaşamazsınız inanın. Övüp övüp bitiremeyeceğim başroller. Evlatlarım, yavrularım. Harikalar, muhteşemler, okurken eriyip gitmelikler. Kadın başrolümüz, Mihra. Çiçekli elbiseleri, güzel kalbiyle peri gibi. Yardımsever, düşünceli ve vicdanlı. Kişiliğini ve düşünce yapısını sevdim. Olaylara olan yaklaşımlarında bir iki kere sinir krizi geçirsem de yavrucuğum beni çok sinirlendirmeden uslu uslu kendini toparladı. Kedi gibi birşeydi ya. Çok tatlı bir karakter. Erkek başrolümüz, Yusuf Agah. İsmi bir tık fazla hoşuma gitmiş olabilir. Bence kitaplarda kurgu kadar isimlerde önemli. İnsanın, isminin şeklini de aldığına inanırım bu yüzden bazen ister istemez karaktere mesafeli kalabiliyorum. Neyse, isminin dışında kendisinin kişiliğine de hayran kaldım. Böyle ince düşünceli, şair ruhlu, güzel gözlü, saygılı, merhametli, vicdanlı bir karakteri nasıl sevmeyelim. Ya bide bize bir iltifatlar ediyor, okurken kızarıyorum(maalesef sadece kitap karakterleri kızarmıyor. Arkadaşlarım az gülmüyor bu halime) Neyse işte kendisini her bakımdan sevdim. Ama kızımızla tanışma şekli hoşuma gitmedi yalan yok. İlk başta sapık sandım çocuğu... Allah'ın cezası niye takip ediyorsun bizi. Aralarında güzel bir uyum vardı. Kitapta çok fazla temas ve yakınlaşma sahnesi yok. Yakınlaşma da sarılmaları yani, o da iki üç kere. Çok güzeldiler...Birbirlerine olan aşklarını, temaslarında değil yüreklerinde hissettik. Bu benim için kitabı çok ayrı bir köşeye koymama yetti. Başroller dışında yan karakterlerde güzel işlenmişti. Aile bağlarının ne kadar güçlü olduğu gözle görülür haldeydi. Arkadaşlık için aynı şeyi söyleyemem bence ama onlarda güzeldiler. Kızımızın iki arkadaşı var. Elif ve Yasemin. Elif örtülü, dinine, ibadetine düşkün ve bir kaç yerde Yasemin'e dinle ilgili söylemleri beni çok etkiledi. Sınıfımda iki arkadaşım var, Elif'i okuyunca onlar geldiler aklıma. Gülümsetti. Kendisi hayatta karşılaşmak isteyeceğim, hayatımda olmasını isteyeceğim arkadaşdı. Bir de Yasemin var. Kendisini hiç sevmedim. O yüzden bahsetmek istemiyorum. Kendisi bizim kızların saflığından, temizliğinden çok başka bir âleme uçuşlarda. Ama yinede kalbinde bir doğru yolu arıyordu sanki. Ara sıra söylemleri o hissi verdi bana. Sanki her an doğru yolu bulabilir gibi. O yüzden çok da şey etmiyim kendisini. Şimdi diyeceksiniz ailesinden niye bahsetmedin bu kadar güçlü bağları varsa. Arkadaşlar, kocamanlar. 6 kardeşler. 8 kişilik ailenin her üyesi çok tatlı. Birinden bahsetsem diğerinde gönlüm kalır. Yorum uzadıkça uzar. Kitabı okumanız daha iyi. Olay akışı, yazım dili, karakterleri güzeldi. +18 sahne veya aşırı yakınlaşma sahneleri yoktu. Psikolojik olarak (en azından bu kitap öyleydi. 2. Kitap hakkında henüz bir fikrim yok.) ağır değildi. Yazım dili sadeydi, yer yer eski kelimeler kullanılmıştı. 13-14 yaş üstü okuyabilir. Belki bir başkası daha küçük yaşada önerebilir. Ama ben, bundan küçüklerin Genç kurgu okumasını doğru bulmuyorum. Hatta çoğu Genç kurgu kitabı bu yaşlara(13-14) bile uygun olmuyor. Bunun dışında başlangıç için uygundu ve herkese şiddetle tavsiye edeceğim bir kitaptı. Vereceğiniz paraya kesinlikle değer. PDF olarak okudum ve kesinlikle kitaplığıma da alacağım. Güzel bir kitabı çoğu zaman 1 kere okumakla yetinemeyen bir insanım. Ve bu kitabı tekrar okumak isteyeceğime kesinlikle eminim. Şiddetle öneriyorum ve iyi okumalar diliyorum.
İs Kokan Zeytin Ağacı
İs Kokan Zeytin AğacıŞule Avlamaz · Indigo Kitap Yayınları · 2023244 okunma
·
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.