O kadar uzun zamandır böyle bir kitap okumamıştım. Bu kadar sakin.Bu kadar nahif. Ruhumda çok güzel bir iz bıraktı Yusuf Agâh ve Mihra. Aşkın ayaklar altına alındığı bu günlerde,bu ikilinin aşkı beni yeniden bir şeylere inandırdı.
.
Mihra,Türkiye’ye komşu olan bir Türkmen ülkesinde yaşayan,okumayı ve ailesini çok seven bir kız. 20 yaşında ama aşkı sadece kitaplardan biliyor. Yüzü de ruhu gibi tertemiz. Fakat yaşadığı ülke olan Karahan, her geçen gün bir iç karışıklığa doğru sürükleniyor. Yusuf Agâh da bir Türk askeri olarak , Karahan’a görevlendiriliyor. Gittiği ilk gün Mihra’yı görmesiyle kalbinde aşk filizleniyor.Ama Mihra’ya yaklaşmak sandığı kadar kolay olmuyor. Aynı aşk Mihra’nın kalbinde filizlense bile,Yusuf Agâh’a yaklaşmaya çekiniyor. Bu arada hayat akıp gidiyor ve ülke her geçen gün daha çok karışıyor. Aşkla ilk kez tanışan Mihra,güvenip Yusuf Agâh’ın uzattığı eli çok geç olmadan tutabilecek mi ? Cevabı kitapta.
.
İlk görüşte aşk kaldı mı canım demeyin. Onların sevdası öyle temiz bir sevda. Haftalarca uzaktan bakışmalar,tesadüfen karşılaşmış gibi edilen sohbetler. Yusuf Agâh şahane bir karakterdi. Hiç bırakmadı Mihra’yı ama beklerken de onu rahatsız etmedi. Kalbimde ince bir yere dokundu ikilinin hikâyesi. Aileleri,arkadaşları. İçimi sıcacık yapan bir kitaptı.Kitabın sonunu hiç böyle beklemiyordum ama. Şimdi devam kitabını beklemek zulüm olacak. Hayat telaşında hepimizin biraz sakinliğe ihtiyacı olabiliyor. İşte bu kitap,o kitap arkadaşlar. Ben çoook sevdim. Gönülden tavsiyemdir.