Gönderi

Kafanızı kaldırın da bir bakın sağa sola!
Kardeşlerim! Kendinize Müslüman der, Allah'ın Müslümanlara rahmet yağdırdığına inanırsınız. Fakat gözlerinizi açın ve bu rahmetin size gelip gelmediğine bakın. Ahiret'te size ne olacağını ölmeden önce bilemezsiniz, ama dünyadaki durumunuzu şüphesiz görebilirsiniz. Şu dünyada o kadar kalabalık bir topluluk oluşturmaktasınız ki, her biriniz ufak bir taş atsa, bir dağ mey- dana gelir. Bu kadar çok Müslüman ve Müslüman devlet olduğu halde dünya, Allah'a karşı isyan edenlerin elinde. Boyunlarınız, onların pençeleri arasında, onlar nereye isterlerse oraya çevriliyor; sadece Allah'ın huzurunda eğilmesi gereken başlarınız insanlara eğiliyor. Kimsenin el sürmeye cesaret edemediği şerefiniz şimdi ayaklar altında. Bir zamanlar Allah'a açılan elleriniz şimdi alçalıp düşmanlarınıza açılıyor. Cehalet, bağımlılık, fakirlik ve minnet, size her yerde yüz karası olmuş. Bu mu Allah'ın rahmeti! Eğer değilse, daha çok bir kızgınlık işaretiyse, niçin Müslümanlar'a gönderilmiştir. Hem Müslümansınız, hem düşkün. Hem Müslümansınız hem köle. Bu durum, bir nesnenin hem siyah hem de beyaz olması gibidir. Eğer Müslümanlar Allah'ın sevdiği kişilerse nasıl böyle utanılacak bir muamele görürler? Sizin Allah'ınız, siz üstünüze düşen görevi kabul edip onun emirlerine boyun eğerken, itaatsizlerin sizi yönetmesine izin verip O'na itaatinizden dolayı sizi cezalandıracak ka- dar adaletsiz mi? (Haşa). Eğer Allah'ın adaletsiz olmadığını ve O'na itaat etme- nin utançla sonuçlanamayacağını söylüyorsanız, İslâm'ı anlayışınızda bir hata olduğunu itiraf etmek zorundasınız. Nüfus cüzdanlarınızda Müslüman yazsa bile Allah değerlendirmelerini kâğıt parçalarındaki yazılara göre yapmaz. O, itaat edenlerin ve etmeyenlerin listesini bilir ve sizin asıl durumunuz o listede belirlenmiştir.
·
95 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.