Kitapta baştan sona Yozo’nun hayatına tanıklık ediyoruz. Yaptığı yanlışlara okur olarak kızsam da, hatayı hep onda arasam da aslında Yozo baştan beri kendisi için doğru olan insanların onun hayatında olmamasının eksikliğini çekiyor. Başta ailesi onun duygusal ihtiyaçlarını karşılamıyor, muhtaç olduğu sevgiyi ve ilgiyi ondan mahrum bırakıyor. Mutlu taklidi yaparken etrafındaki kimse onun bu ruh halini sorgulamıyor. Rol yaptığının farkında olsalar da kimsenin umrunda olmuyor bu durum. Etrafında, Yozo’ya mantıklı tavsiye verecek, doğrusuna doğru, yanlışına yanlış diyecek kimse yok. Resmen karakteri kendi kaderine terk etmişler. Kaçınılmaz son da onu bulmuş maalesef. Yozo sadece bir kitap karakteri değil aslında. İçimizde yaşayan binlerce insanın aynası. Herkesin çevresinde vardır bu soytarı kılıklı insanlardan. Neşelerinin ardındaki gizli gerçeği bilemeyiz. Bu sebeple insanlarla iletişim kurarken dikkatli olmalıyız. Gerçekte kimin ne hissettiğini, nasıl düşündüğünü bilemediğimiz için ağzımızdan çıkan zamansız bir söz karşımızdaki insanın dünyasında bir yıkıma yol açabilir. Birkaç cümle de içimizdeki Yozo’lara yazayım: İçten içe gizlemeye çalıştığınız gerçeklerin arkasında, yalnızlığınıza teslim olmayın. Ruhunuz daralınca etrafınızdaki güvendiğiniz insanlarla sıkıntınızı paylaşmaktan çekinmeyin. Eğer insanlara güvenmek tercihiniz değilse yazın, dağa taşa haykırın ama içinizde tutmayın. Maskelemek çözüm yolu değildir, kaçış yoludur ve kaçtığınız durumlar gün geçtikçe kaçamayacağınız kadar büyüyebilir. Suyunuzu bulandırmadan, akışa teslim olarak, yalnızlığınıza sığınmadan yaşayın hayatınızı. Hiç şüphesiz romanın görmezden gelemeyeceğimiz bir diğer mesajı: Başka birini tanımanın imkansızlığı. Yani, anlamanın ve anlaşılmazlığın imkansızlığı. Tabii ki insanları bütünüyle anlamak imkansız, ama anlamaya çalışmak, anlayışlı olmak ve diğer insanların hayatlarına en az kendimizin hayatına duyduğumuz kadar saygı duymalıyız. Umarım faydalı bir inceleme olmuştur :))

İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202335,4bin okunma

·

34 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ayşe