Bitti ama bitmesini hiç istemediğim kitaplardan birisi oldu. Bazı kısımları biyografi tarzında, sanki Fuat hoca'mızla karşılıklı sohbet ediyormuş hissiyatı veriyor. Fuat Sezgin'i kendisinden tanıyabilmenin büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ömrünü bilimler tarihine adamış bir insan... Çeşitli programlara çıkıp kulaktan dolma bilgilerle, tek yaptığı batıyı övüp, müslmanları gömmek olan hocalarla karşılaştırılamaz bile. Fuat hocaya dair en sevdiğim şeylerden birisi ise hakkı olana hakkını vermesidir diyebilirim. Müslüman bilim insanlarımızdan da öğrendiği gibi, kimin bir iş üzerinde emeği varsa mutlaka adını verir. Kaynak göstermeksizin bir bilgiyi asla dillendirmez. Tıpkı zamanında birçok Müslüman tıpçının, matematikçinin, fen bilimcilerinin vs. yaptığı gibi. Kitap Fuat Sezgin hakkında bilgiler içerse de genel olarak bilim tarihi üzerine derin sohbetler ediliyor. Okurken bize ne kadar çok söylemin yanlış veya eksik lanse edildiğini görerek hayrete düşmemek mümkün değil. Müslümanların yıllardır bir türlü kurtulamadığı aşağılık duygusunun üstüne çok düşüyor Fuat hoca. Batı ve son zamanlardaki bilimde üstünlükleri karşısında küçük düşmenin yersiz olduğundan ve bu duygudan kurtulmak gerektiğinden sürekli bahsediyor. Ancak bir üstünlük duyarak rehavete kapılmak gibi bir yanlışa düşülmemesine de işaret ediyor. "Aşağılık duygusundan kurtulmak çok mühim. Fakat yanlış biçimde üstünlük duygusuna da kapılmamak gerekir. Sadece 'biz bu kadar üstünmüşüz' deyip sonra da bir kenara oturmaları, benim hedefim değil. Bütün mesele müthiş bir şekilde gelişen ve 800 yıl insan akıl tarihinde büyük bir rol oynayan bir medeniyetin mensubu olan insanların bütün bunların nasıl olduğunu düşünmesi, bu medeniyeti geliştiren insan tiplerini tanıması. Bir Biruni'yi, bir İbni Sina'yı tanımalarını, nasıl çalıştıklarını bilmelerini istiyorum." Müslümanlar 9. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar bilimde zirvede kalmışlardır. Avrupa'nın sonraki yüzyıllarda keşfettiği bir çok buluşu, Müslümanlar imkanların daha az olduğu dönemlerde dahi keşfedebilmişler ve çok ince çalışmalarla yeni keşiflere imza atabilmişlerdir. Ancak 17. yüzyıldan sonra sahneye Avrupalıların çıkmasıyla, Müslümanların izleri yavaş yavaş silinmeye başlamıştır. Avrupa'nın kaynak göstermeden müslümanlardan onların eserlerini çalarak elde ettiği üstünlük ve ulaştığı bu düzey karşısında hayrete düşmüşler, ne yazık ki onların bu seviyeye gelmelerindeki asıl kaynak olduklarından habersiz kalmışlardır. İslam dünyasının bilimde neleri başardığına, ne gibi keşiflere liderlik ettiğine dair bilgiler edinebilmek için çok güzel bir başlangıç kitabı olduğunu düşünüyorum. Fuat hocanın da her zaman özellikle belirttiği gibi, kendi tarihimize ve bilim insanlarımıza sahip çıkmamız, buna da tarihi öğrenerek başlamamız gerekmektedir. Aksi halde batının bu üstün tavrı karşısında durumumuz hiç de iyiye gitmeyecektir. İslamın bilim tarihindeki öncü rolünü tanımak ve bilmek her Müslüman için büyük önem taşımaktadır.

Bilim Tarihi SohbetleriSefer Turan · Pınar Yayınları · 20193,443 okunma

·

122 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İrem