Gönderi

'Damda Deli Var' - Aziz Nesin
Bütün mahalle ayağa kalktı: — Damda deli var! Sokak, bir baştan bir başa, deliyi seyre gelenlerle dolmuştu. Önce karakoldan, sonra Müdüriyetten araba ile polisler geldi. Arkadan itfaiye yetişti. Delinin annesi, — Yavrum, oğlum, in aşağı!… Hadi çocuğum!… diye yalvarıyordu. Deli, — Muhtar yapmazsanız, kendimi aşağı atarım! diyordu. İtfaiye erleri, deli aşağı atlarsa tutabilmek için branda bezini açtılar. Dokuz itfaiyeci, uçlarından tuttukları branda bezini apartımanın çevresinde dolaştırmaktan ter içinde kalmışlardı. Komiser, — Rica ederim, in kardeşim aşağı! diye yarı korkutmak istercesine, yarı da yumuşak bir sesle deliyi kandırmaya çalışıyordu. — Muhtar yapın ineyim! Yoksa kendimi aşağı atarım. Yalvarmak, yakarmak, korkutmak hiçbiri para etmedi. — Kardeşim, yahu… in be aşağı! — Şunlara bak!… Beni aşağı indireceğinize siz yukarı çıksanıza… Kalabalıktan biri, — Muhtar yaptık diyelim, dedi. Başka biri, — Olmaz yahu, dedi, deliden muhtar olur mu hiç? — Allah Allah… Sahiden muhtar yapacak değiliz ya… Bastonuna dayanmış bir ihtiyar, — Olmaz, dedi, sahiden de, şakadan da yapsanız olmaz. — Belki iner… — İnmez. Ben bunları bilirim. Bir kere yukarı çıktılar mı, artık inmezler. — Hele bir kere aşağı insin, kolay! — İnmez! Aşağıdan birisi, — Seni muhtar yaptık! diye bağırdı, haydi in aşağı! Deli oynamaya başladı: — İnmem! Şehir Meclisine üye yapmazsanız, kendimi aşağı atarım. İhtiyar etrafındakilere, — Nasıl, dedi, ben size demedim mi? — İstediğini yapalım. — Ne yapsanız inmez, insan bir kere dama çıkacak kadar delirdi mi, artık aşağı inmez. Komiser, — Yaptık, dedi, seni Şehir Meclisine üye yaptık... Hadi kardeşim in aşağı da arkadaşlarını bekletme!… — İnmem! Belediye Başkanı yapın ineyim! İhtiyar, — Gördünüz mü, dedi, vaktiyle gerekti. Şimdi hiç inmez. Ter içinde kalan itfaiye komutanı, — Yani belediye başkanı yapsak ne olur, dedi, yapalım. Sonra iki elini ağzına boru yapıp yukarı seslendi: — İn kardeşim!… Seni belediye başkanı yaptık, in de vazifene başla! Deli göbek atarak, — İnmem, dedi, bir deliyi belediye başkanı yapanların arasında benim ne işim var? İnmem! — Peki, ne istiyorsun? — Bakan yaparsanız inerim! Aşağıdakiler kısa bir tartışmadan sonra, — Pekiy, dediler, seni Bakan da yaptık! Haydi artık in aşağı!… İn… Bak herkes seni bekliyor. Deli, elini burnuna götürüp nanik yaptı: — İnmem! Bir deliyi bakan yapanların arasına iner miyim ben!… — Haydi kardeşim, seni bakan da yaptık, öbür bakanlar seni bekliyor Haydi in!… — Yağma mı var, ineyim de beni tımarhaneye kapatın! İnmem!… İhtiyar adam, — Boşuna uğraşmayın, inmez! dedi. Ben bu delileri gayet iyi bilirim. Sizi de bakan yapsınlar, siz de inmek istemezsiniz. Deli, barbar bağırıyordu: —- Başbakan yapmazsanız, karışmam, kendimi aşağı atarım. — Yaptık!… diye bağırdılar, seni Başbakan yaptık. İhtiyar adam, — İnmez! dedi. Deli tekrar oynamağa başladı Sonra da, — Kral yapın, ineyim! dedi, kral yapmazsanız kendimi aşağı atarım. İhtiyarın dedikleri doğru çıkıyordu. Ona danıştılar. — Ne dersiniz? Kral yapalım mı? İhtiyar, — İş işten geçti, dedi, artık ne derse yapmak zorundasınız. Bir kere nasıl olsa başbakan oldu. — Seni kral yaptık birader! diye bağırdılar, haydi bakalım, artık in!… Damda göbek atan deli, — İnmem! dedi. — Ne istiyorsun? Kral da yaptık işte! — Yaaa… İnmem İmparator yapın ineyim, yoksa kendimi aşağı atarım. İhtiyar, — Atar, dedi. — Yaptık! diye bağırdılar Seni imparator yaptık Haydi gel aşağı! Deli, — Sizin gibi sersemlerin arasında benim gibi imparatorun ne işi var? dedi — Peki, ne istiyorsun? Söyle de onu yapalım. İn be kardeşim! Damdaki deli, — Ben imparator muyum? diye sordu. Aşağıdan bağırdılar: — İmparatorsun! — Mademki imparatorum canım isterse inerim, istemezse inmem… İnmiyorum işte! Komiser kızdı: — Atlarsa atlasın be!… Bir deli eksik olur dünyadan!… diye düşündü. Düşündü ama, başına bir iş çıkabilirdi. İtfaiye komutanı ihtiyara, — Şimdi ne yapacağız? diye sordu, bu deli hiç aşağı inmez mi? — İner. — Nasıl? — Bırakın da ben indireyim! Herkes ihtiyarın deliyi nasıl aşağı indireceğini merak ediyordu. İhtiyar, damdaki deliye, — İmparator hazretleri!… diye bağırdı, acaba altıncı kata çıkmak arzu buyurulur mu? Deli gayet ciddi, — Pekâlâ, dedi. Dama açılan delikten içeri girdi. Merdivenleri indi. Altıncı kat penceresinden kalabalığa bakıyordu. İhtiyar, — Haşmetpenah!… Beşinci kata çıkmak istemezler mi? diye sordu. Deli, — Çıkarım! dedi. Herkes şaşkınlık içindeydi. Dördüncü kat penceresinden kalabalığı seyreden deliye ihtiyar, — Saygı değer imparatorum, acaba üçüncü kata çıkmak arzu buyururlar mı? dedi. Deli, — Elbette! diye cevap verdi. Deli üçüncü kat penceresindeydi. Artık damdaki gibi göbek atmıyor, oynamıyordu. Üzerine sahici bir kral ciddiliği gelmişti. — Muhterem imparatorumuz, ikinci kata çıkmak istemezler mi? — İsterim. İkinci kata da inmişti — Zâtı haşmetpenahîleri birinci kata çıkmak arzu ederler mi? Deli sokağa gelmişti, kalabalığın arasındaydı. Doğruca ihtiyarın yanma gitti. Elini ihtiyarın omuzuna koydu, — Ulan, dedi, senin de deli olduğun nasıl belli… Deli, delinin halinden anlar. Sonra komisere, — Haydi bakalım, şimdi beni bağla da tımarhaneye gönder, dedi. Deliye nasıl muamele edilir, öğrendin mi? Deliyi götürürlerken, meraklı bir kalabalık ihtiyarın etrafını sardılar: — Beybaba, nasıl yaptın bu işi yahu? İhtiyar, — Eeee… dedi, kolay değil, kırk sene politika içinde yuğrulduk. Sonra bir göğüs geçirerek, — Ah, ah!… dedi, şimdi bacaklarımda derman olsa, ben de dama çıkardım, kimse de aşağı indiremezdi…
Nesin YayıneviKitabı okudu
··
10 görüntüleme
belo belo okurunun profil resmi
Cokk guzel bi bölüm :) yüzümüz güldü teşekkürler paylasim için
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.