Gönderi

132 syf.
·
Puan vermedi
Fatma Barbarosoğlu'nun "İçimdeki Sazlar Başka Söz Başka" kitabı, modern yaşamın içinde sıradan insanların hikayelerini anlatıyor. Kitapta yer yer bir minibüste karşılaşılan eski zamanlardan bir insanın duygularını ve düşüncelerini dile getirerek geçmişe yolculuk yapıyoruz. Başka bir hikayede ise bir kardeşin ablasının evindeki ziyaretine tanıklık ediyoruz. "Yarım Peçete" hikayesi, iki farklı anlatıcının gözünden olayları aktararak, olayların farklı perspektiflerden nasıl farklı algılanabileceğini gösteriyor. Bir yandan karısını mutlu etmek için çırpınan bir adamın ağzından olayları anlatışına; diğer yandan bu adamla ilgili farklı düşünceler ve şüpheler içinde olan kız kardeşin olayları aktarışına şahit oluruz. Bu hikaye, bize görünenin ötesindeki gerçekleri fark etmenin önemini gösteriyor. Fatma Barbarosoğlu, bir sosyolog olarak teknolojinin hayatımıza girişi ile insanların değişimine odaklanıyor. Özellikle Facebook gibi sosyal medya platformlarının hayatımıza girişiyle birlikte, insan ilişkilerinde ve aile yapısında meydana gelen değişiklikleri mercek altına alıyor. Değişimin sancılı bir süreç olduğunu ve en büyük zararın ilişkilerde yaşandığını ortaya koyuyor. "Kaderimde Hep Güzeli Aradım" hikayesinde, Haldun'un evliliği üzerinden bu değişimi gözlemliyoruz. İlk eşi Miyase, görünmez bir kadınken; ikinci eşi Müşerref, sosyal medyada her anını paylaşan bir karakterdir. Müşerref, iki ay içinde Haldun'dan vazgeçip yeni bir evliliğe adım atar, bu da evlilik üzerindeki değişimlerin hızla nasıl gerçekleştiğini gösterir. "Sofrayı Tutan Melekler" hikayesi, günümüzü özetler nitelikte. Anneanne ile dede, kızları ve torunlarıyla yemeğe gider. Yemekler yenmeden önce sofranın fotoğrafları çekilir. Anneanne, kızının ve torununun tutumunu anlamakta zorlanır. Hayatımız, başkalarının beğenileri üzerinden şekillenir. Paylaşılan fotoğrafları beğenmek zorunda hissederiz, aslında beğenmesek bile. Barbarosoğlu, hikayelerinde genellikle iki ayrı taraf belirleyerek, bu iki tarafın olayları kendi bakış açılarından değerlendirmesini istiyor. Böylece okurların kendilerini muhasebe etmelerini sağlıyor: "Siz olsaydınız hangi tarafı seçerdiniz?" veya "Siz hangisisiniz?" Sosyal medya platformları, renkli yaşamları ve fotoğraflarıyla bizi yavaş yavaş tüketiyor. Aynı ekranda yer almayı arzuluyoruz, çünkü bu platformların sunduğu yaşamları gerçekmiş gibi görüyoruz. Bu da modern insanın daha mutsuz, daha başarısız ve daha yetersiz hissetmesine yol açıyor. Barbarosoğlu'nun "İçimdeki Sazlar Başka Söz Başka" kitabındaki hikayeler, modern insanın bu sancılı süreçte yaşadığı duygusal çalkantıları ve toplumsal değişimleri etkileyici bir dille anlatıyor. "Kitaplardaki Sırra Aşina Kalbim Hayatın İçinde Sırra Uzaktı" cümlesi, Barbarosoğlu'nun yazarlık tarzını özetliyor. "Suriyeli İzi" hikayesinde ise, acıların nasıl görünmez hale geldiğini ve başkalarının acılarını ne kadar yüzeysel algıladığımızı gösteriyor. Topladığımız yardımlarla vicdanımızı rahatlatmaya çalışırken, aslında acıları ve yaraları gerçekten hissetmiyoruz. Barbarosoğlu'nun kitabı, insanları derinlemesine anlamaya ve olayları farklı perspektiflerden değerlendirmeye davet ediyor. Fatma Barbarosoğlu'nun "İçimdeki Sazlar Başka Söz Başka" kitabı, modern insanın duygusal ve toplumsal değişimlerini derinlemesine ele alarak, okurlara önemli düşünceler sunuyor.
İçimdeki Sazlar Başka Söz Başka
İçimdeki Sazlar Başka Söz BaşkaFatma Barbarosoğlu ·  Profil Kitap Yayınları · 2019313 okunma
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.