Gönderi

Hayatımız, inançlarımızın sonucu ve ispatıdır. Yaşadığımız hayat çok rahat gibi gelebilir, çok zorluk dolu gelebilir. Bir şey eksilmiş hissiyle yaşayabiliriz ya da her şey tam olmasını istediğimiz gibi olmuştur ama iç huzurumuz eksiktir. Kendimiz olmadan; ulaştığımızda mutlu olacağımızı düşündüğümüz her kaynak, bize öyle olmadığını gösterir. Kaynak çok yakındır ama bizi biz yaptığını sandığımız her özellik, her kimlik, her davranış biçimi her kıyafet, her hayal, bizi kaynaktan yani kendimizden uzaklaştırır. Şu söz gibidir aslında: Ego der ki; "Her şey yerine oturduğunda huzur bulacağım." Ruh der ki; "Huzur bul ve her şey yerine oturacak." Marianne Williamson Ego dediğimiz, bizi biz yaptığını düşündüğümüz her şeydir; huzur dediğimiz asıl benliğimizdir, ruhumuzdur. Asıl benliğini bulmaya başladığında huzuru bulursun. Ve huzuru bulduğunda her şeyin yerine oturması kaçınılmazdır. Yerine oturan unuttuğun, bıraktığın ya da sürüklediğin ruhundur. O yerine oturduğunda gerçek benliğin oturmuş olur. Mutluluğun; gittiğin, sahip olduğun, ya da hedeflediklerin değildir. Mutluluk sensin. Senin kendini bulmayı istemendir. Yaşadığın hayattan tat alabilme becerilerin; seni kaderci, vazgeçen, pes eden, boşvermiş biri yapmak zorunda değil. Bu beceri seni hoş karşılayan bir ev sahibi yapar. Böyle evlere misafir olmak isteyen çoktur. Bolluk budur. Her şeyin ama her şeyin sonsuzlukla zaten var olduğunu kabul edebilmektir. Aşkta da, şiirde de, ekmekte de güçte de.. Şimdi var olanla ne kadar mutlusun?
·
125 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.