Kur’an, Allah’a imanını her şeye rağmen korumaya çalışan
samimi insanları, şirkin her şeyi mahveden tahribatından
korumayı esas almıştır. Kur’an, gerçek dini
ni bilemedikleri için, din adına öne çıkarılan birçok güzel
değeri de reddetmelerine rağmen, deistlerin Vâcibul
Vücud’a imanlarını ‘keen lemyekün’ (yok hükmünde)
sayıp kenara itmemiş, tabir caizse onların bu imanlarını
kurtuluş gerekçesi olarak değerlendirmeyi Allah’ın şanına
yakışan bir davranış olarak algıladığını ortaya koymuştur.