Ölçülerin alt üst edildiği bir dünyada yaşıyoruz. Fikret (Tevfik Fikret), tırnaklarının ucuna kadar aristokrattır. Başka deyişle Avrupa'nın ölçülerine göre halis bir "sağ". Akif (Mehmet Akif Ersoy) ise iliklerine kadar halktandır. Yani aynı ölçülere göre "sol"un kendisi. Ne var ki, her iki şair de Batı'dan yanlış olarak aktarılan hödükçe sıfatların yüzde yüz dışındadır. İkisi de bir yıkılış döneminin bütün ızdıraplarını yaşayan ve gönülleri kendi ülkelerinin meseleleriyle dolu birer Osmanlı. Aradaki mizaç farkları daha çok yetişme tarzlarından, aile çevrelerinden gelir. Fikret, politikacıların kaleminde bir sosyalist olarak yüceltilmiş; Akif ise muhafazakârların bayrağı olarak alkışlanmıştır. Fikret'te sosyalizmi ifşa edecek tek mısra bulmak kabil değildir. Akif ise sömürgeciliğe bütün gönlü ile düşman, ilerici ve samimi bir sanat adamıdır. İnsanları kaypak klişelere hapsetmek sadece cehaletimizi ifşa eder.