Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Çekiliş vol4 : Jack London'la geleceğe yolculuk
Yine biz! https://1000kitap.com/Nordavind ile 1000kitap'ın sanal kütüphanesinde incelemelerden yapılmış koltuklara oturduk, konuştuk beraber. Ne yapabiliriz, ne edebiliriz de insanların Jack London okumasını sağlayabiliriz diye. 4 kişiye 2 adet Vahşetin Çağrısı, 2 adet de Demir Ökçe hediye ediyoruz. Onun için ister bu gönderiye isterseniz de https://1000kitap.com/Nordavind'nın sayfasındaki #25175360 gönderiye düşüncelerinizi yazabilirsiniz. Ama bu kitap hediye etme sürecinin sonucunda da aklımıza bu ilginç adam konusunda ilginç şeyler geldi. Türlü türlü çetin yollardan geçmiş (Tren yollarının yapımında çalıştırılacak işsizlere katılmak için 4800 km yolu kaçak olarak tren sırtında geçirmesi, dilencilik yapması, evlilik dışı bir çocuk olması vs.) bu adam bize bir zaman kapsülü niteliğinde onlarca kitap bırakmış, hem de 40 yıllık bir yaşam sürecinde. Bu 40 yıllık epey kısa görünen yaşam sürecinin bize bir şeyler konusunda ışık tutması gerekiyor aslında. Biz geleceğe ne bırakmayı planlıyoruz? Elon Musk dünyanın seyrini değiştirirken, Jack London edebiyatın seyrini değiştirirken biz neler düşünüyoruz gelecek hakkında? Evet, bugün bir zaman kapsülünüz var. Benden ve https://1000kitap.com/Nordavind'dan size hediye olarak geldi. Onun içine geçmişinizden veya şimdiki anınızdan ne koymak istiyorsanız koyabilirsiniz. Cevaplamanız gereken soru şu :Gelecekte o zaman kapsülünü açtıklarında size ait neleri göstermek isterdiniz? Hatıra defterlerinizi, anarşizm fikirlerinizi, başkaldırmalarınızı, inanç çizelgelerinizi, belki de ruhunuzdan kopan acıları? 1 aylık süreç için hepinizin birer zaman kapsülü var. Belki de Jack London'ın yaşam süresi olan 40 yıldan uzun yaşayıp onun geçirdiği yolların hiçbirini de yaşamıyor olabilirsiniz. Niceliklere takılmıyoruz. Önem verdiğimiz düşünce, beyninizde gelecek nesillerin beyinlerine etki edebilecek olaylara verdiğimiz düşüncedir. Not : Son gün 25 Aralık. Herhangi bir takip etme şartı yoktur. Kargo ücreti bize aittir.
··
58 görüntüleme
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Evet arkadaşlar. Yine Tuco ile beraber sadece içimizden gelen bir çekilişi daha sonuçlandırmış olduk böylece. Bu 4. hediye kitap etkinliğimiz oluyor. Yine çok değerli ve okumaktan zevk aldığım yorumlar yazıldı, herkesin yorumu gerçekten okunmaya değerdi. Çekilişe katılmak istemeyenlerin bazen katılmak isteyenlerden daha güzel yorumlar yazdığı bile oldu... :) Hepinize çok teşekkür ediyorum. Ben de biraz kendi zaman kapsülümden bahsedeceğim kısaca. Kendimin geleceğe bırakacağı zaman kapsülüne güzel şeyleri koymak istemezdim. Çünkü bu gelecekte yaşayacak olan insanları tam anlamıyla kandırmak olurdu. Dünyanın en pis ve acımasız taraflarını, patlama ve savaş görsellerini, umursanmamış masum bebek ve çocukların ölümlerini, bugüne kadar gelmiş geçmiş en gaddar dünya liderlerinin biyografilerini içeren kitapları ve olayların gazetelerini, bütün yıkımları, geri döndürülmeyecek bütün hasarların belgelenmiş hallerini koymak isterdim. Bir hevesle açacaklar bu kapsülü ilerde güzel düşüncelerle ama heveslerini baltalamış olacağım, son dönemde Suç ve Ceza okudum sanırım bu yüzden olsa gerek. Neyse, bu kadarı yeterli şimdilik. Çekilişi benim gönderimin altına yazanlardan i.hizliresim.com/vJM71D.jpg
Fatma Zehra Aksoy
Fatma Zehra Aksoy
ve https://1000kitap.com/cagri16/Duvar/ adlı kişiler kazandı. Bu 2 kişiden 2 gün içerisinde haber alamazsam hak 2 yedek talihliye geçer. Tebrik ederim, keyifli okumalar arkadaşlar. Tuco'nun gönderisinin altına yazanlardan belirlenecek olanı ise o kendi gönderisinde söyleyecek. Biz tabii ki de hediye kitap vermeye ve böyle sorgulamalı, düşünmeli konular hakkında değerli fikirlerinizi almaya devam edeceğiz. Zaten amacımız kitap hediyesinden çok sizi yazmaya teşvik etmektir. Hediye kitap ise sadece bu yazdığınıza edilen bir teşekkürdür, sevgiyle kalın.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
i.hizliresim.com/XEa3zj.jpg Kitaplar sahiplerine ulaştı bile. Bir fotoğraf Bursa'dan, diğeri İstanbul'dan. Keyifli okumalar olsun...
Yusuf Çorakcı okurunun profil resmi
Bu soru sanki ıssız bir adaya düşsen yanına neler alırsın gibi bir şey. Zaman kapsülü biraz daha hızlı gibi düşünürsek, binlerce şeyin aynı kalmayacağı bariz. Aileyi, arkadaşları, evcil hayvanını yanına almak güzel ama onlar da ölümlü bir süre sonra zaten olmayacaklar. Kalıcı olabilecek şeyleri götürmek gerekir, insanlar ve hayvanlar zihnimizde yaşıyor zaten ve bunlar sadece bize özel. En önemlisi kendimizi olduğumuz gibi kapsülün içine koymak. İyi veya kötü fikirlerimiz, deneyimlerimiz, anılarımız dışarısı için fayda sağlar. Neler değişsine gelirsek yüzyıllardır sorulan, filozofların delicesine bulmaya uğraştığı soruların cevabını görmek güzel olur. Örnek vermek gerekirse; biz kimiz, nereden geliyoruz, nereye gideceğiz, hayatın anlamı nedir, evrenin sırları nelerdir. Fakat emin olduğum bir şey var, bu örnek verdiğim sorular cevap buldukça yeni sorular da ortaya çıkacaktır.
Hûdayinabit okurunun profil resmi
"Çocukluğumu" koymak isterdim... En masum halleri... Şimdi bile hatırlarken , ne ğüzeldi o zamanlar dediğimiz , anıları yâd ettiğimiz arkadaşlarımızı,çamurdan pastalar , çubuktan çatal , mermerden tabak... Ya da tam tersi o yaşlarda yaşattırılan aklımızdan silemeyeceğimiz o travmalar , belki de olayların getirdiği olgunluk, güçlülük... ‎İyi de olsa kötü de olsa etkisini tüm yaşamımız boyunca hissedeceğimiz bir kavram 'çocukluğum' ... Nereden geldiğimizi hatırlamak adına...
Yüceyurt okurunun profil resmi
Oldukça zorlanacağım bir süreç olurdu. Odamda kuytu köşeye sakladığım her şeyi koymak isterdim sanırım. Bana eskiyi hatırlatacak, sevdiklerimi anımsatacak ve belki bana beni gösterecek şeyler. Arkadaşlarıma yazıp da veremediğim mektuplarımı, öykü yazma yarışmasında ödül olarak kazandığım Ölümsüz Ece kitabını, dostlarımdan aldığım hediyeleri.. he sonra tasolarımı bırakamam geride. Ve tabi ki oyuncak askerlerimi, solo testimi, lise yıllığımı... Biraz daha uzatırsam yanıma alacak ve o kapsülü ağzına kadar dolduracak şey yazacağım sanırım. Bana birilerini, bir şeyleri hatırlatacak her şeyi yanıma almak isterim çünkü.
Bu yorum görüntülenemiyor
Samet Ö. okurunun profil resmi
Herhalde (kendimce) yaptığım psikolojik deneyler ve hayat yolunda ulaştığım sonuçları koymak isterdim. İlerideki ben bunları büyük ihtimalle unutmuş olacak. Ama zamanın ne kadar hızlı geçtiğini ve bazı fikirlerin ne kadar önemli olduğunu anlayıp anlık bir uyanışa geçebilir, bu da ihtiyar samet için milyon dolarlardan daha değerli ve yüz gülümsetici bir etki yaratır. Kendi adıma London kotamı doldurduğunu düşündüğümden kitaplara talip değilim. Ama bu etkinliklere ve parlak fikirlerine talibim dostum. İyi çekilişlemeler :)
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Samet dostum ilk sen anladın olayı valla, bu kadar zor mu yazdığımız şeyler onu da anlamıyorum da. :D İhtiyar Samet'i çok sevdim, belki bu senin edebiyat dünyasındaki mahlasın bile olabilir. Çok teşekkürler yorumun için, en azından diğer arkadaşlar için yardımcı olma mahiyetinde örnek bir cevap olmuş oldu...
10 sonraki yanıtı göster
İsmail KAPLAN okurunun profil resmi
Zaman kapsülüne “ben” değil “biz”i koymayı düşünürdüm. Tarih kitaplarından ne kadar hoyratça, sorumsuzca yaşayıp da onlara sömürülmüş ve kaynakları tüketilmiş bir dünya bıraktığımızı okumuş, sonsuz olan doyumsuzluğumuzla ve bencilliğimizle onlardan çaldığımızı, çalmak için savaştığımız, öldürdüğümüz, kirlettiğimiz ve yıktığımız dünyayı çok iyi biliyor olacaklar. Bunun için büyük bir ihtimalle bizim devrimiz ile ilgili hoş olmayan şeyler yazıyor, çiziyor ve söylüyor da olacaklar. Kapsüle, onlara aslında dedelerinin, ninelerinin arasında bu olanlara karşı gelmek isteyenlerin, savaşmak istemeyen, sanata ve doğaya aşık, üretmeyi ve sevmeyi bilen insanlarında olduğunu anlatacak olan bir şeyler koyardım. “Biz”i koyardım... :)
martı deniz okurunun profil resmi
Kapsülümden geleceğe mesaj; okuyun, okumak ile katlanırsınız tüm çekilmezlere. Ben öyle yaptım. Bağırmak istediğimde okudum, ağlamak istediğimde okudum, anlaşılmadığımda okudum, katlanamadığımda okudum, yorulduğumda, uyuyamadığımda-uyumak istemediğimde, parklarda, cafelerde, öğle tatilinde, trende, denizde, tatilde...Bu dünya da yapılacak en güzel şey okumak. Bu kapsül eline geçtiğinde uçan arabalara biniyorda olsan oku, bizim hayatlarımızı yazanlar olmuştur belki de, bak geçmişe, insanlar nelere katlanmışlarda sen o geleceğe sahip olmuşsun!
Ezgi okurunun profil resmi
Başka bir dünyanın mümkün olduğunu hatırlatacak şeyler bırakmak isterdim. O zamana kadar bizi ya savaşlar çıkartan, katliamlar yapan; yeşile, maviye dair bir şey bırakmayan, acı ve nefret dolu hatıralarla hatırlayacaklar ya da belki öylesine içinde olacaklar ki bu durumun kanıksayacaklar zamanı. Bundan başka bir dünya mümkün değilmiş gibi... Başka bir dünyanın mümkün olduğunu hatırlatacak şeyler koyardım zaman kapsülüne. Bir kediyi okşamanın, bir kitabın derinliğinde kaybolmanın, kendini doğaya bırakmanın huzurunu, kendini bir şarkının melodisinde bulmanın mutluluğunu, aralarına yılların ve mesafelerin girdiği dostların kavuşmalarını koyardım. Dostluğu, güleryüzü, hoş sohbeti, iyi niyeti, merhameti, mutluluğu, aileyi, şarkıları koyardım. Biz de başka bir dünya mümkün olabileceğini hatırlayalım. Yavaş yavaş iyiliğimizi, güzelliğimizi, sağlığımızı yitiriyoruz çünkü. Bunları yazarken aklıma Kazım Koyuncu'nun şu sözü geldi: “Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlara, ateş hırsızlarına, Ernesto “Çe” Guevara’ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.”
52 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.