Kitaba başlarken inceleme yazmayı düşünmüyordum, demiştim ki kitap zaten kısa inceleme yazmayayım ama yanılmışım dolu dolu geçti sayfalar. Yer yer düz yazı şiire dönüştü, şiir düz yazıya... Sıkıldım okurken bunaldım, bir de ağladım... Gerçekten ağladım çünkü kanayan yarama tonlarca tuz döktü ... Sizinle de paylaşmak istiyorum bitirdiğim saatten beri
anitsayac.com
Bu linkte takılı kaldım, açıp açıp ağlıyorum yazık olan hayatları gördükçe, siz de görün! Görün ki utanalım ayıbımızdan. Siz de görün ki acım yalnızlık çekmesin. Şiiri de bırakıyorum buraya siz de okuyun belki kitabı okuyamazsınız ama şiir yer etsin belliğinizde...
Giydiğimiz etek boyuna, doğuracağımız çocuğa karar verenler kim
Kadınlar ilk sevişmesinde neden babasının yüzünü gördü
Küçücük kızlar dedesi yaşındaki adamlarla neden
Neden genelevler var neden hep bir kadın otobanda
Ütü reklamında bir kadın çıplak
Otomobil fuarında bir kadın öyle arabalar üstünde, neden
Doğum günlerimizde bize mutfak robotu hediye edenler kimlerdi
Şakağımıza silahı dayayanlar kimler, kimlerdi Birhan?
...
Zıvanalı geçme tekniği nedir Aslı bilir misin?
Bak öğren bunu.
Çünkü bu şiir birbirine geçmiyor.
Acıyor, soğuyor, acıyor, soğuyor, acıyor, soğuyor.
Bitişmiyor. Birinin acısı öbürüne geçmiyor.
Bütün kadınlara bundan böyle başka türlü "ateşli" olmayı
"şiddetle" öneriyorum Aslı
Çıkıp iki oda bir salondan
Ateşli silahlar elimizde, Uma'nın kılıcı belimizde,
Savunma ve dövüş sanatlarında ustalıklı.
Anitsayac'ta bu kadar kadın ismi yeter,
Yeter artık, yeter çıkalım zıvanadan.
**Biz bu şiiri yazarken, Özgecan henüz katledilmemişti. anitsayac.com
sitesine ve son yıllarda hızla artan erkek şiddetine dikkat çekmek amaçlı böyle bir işe girişmiştik. Son bölüm Özgecan' ın vahşice katledilmesinden sonra yazıldı. Ve anladık ki artık bu şiire devam etmek başka türlü bir acizliğe dönecekti. Çünkü yaklaşık iki ay süren bu şiir çalışmasında hemen her gün bir
kadın cinayetine tanık olduk. Çok üzgünüz ama yasta değiliz. Hiçbir devlet
"büyüğünden" ve hiçbir saraydan adalet beklemiyoruz. "Kadınlar savaşçıdır"
diyen Didem Madak'ı selamlayarak, içimizdeki yerlileri dürtüyoruz. Biliyoruz ki kadın cinayetleri politiktir. Ama unutmasınlar ki meydanlar, sokaklar
bizimdir. - 16 Şubat 2015, Birhan Keskin-Aslı Serin.
Fakir KeneBirhan Keskin · Metis Yayıncılık · 20173,582 okunma
Bir Birhan Keskin araştırmasına girilmiş sanırım beğeneceğini düşünüyorum inşallah beğenirsin, benim bile unuttuğum incelememi tekrar hatırlattın, kitabı okuduktan sonraki duygu yoğunluğu işte, sağolasın
Güzel bir inceleme olmuş ve kitabın içinde olanı değil gerçek duygularını yazdığım ortada tebrik ederim güzel diline anlatımına sağlık
Yeniliyorum okurken erkelihimden utanmadim değil keskelerin olmadığı bir hayat diliyorum canların yanmadigi korkusuzca özgür yaşanan bir dünya düşünmedim de değil
Ve Didem Mamak in dediği her kadın savaşçıdır sözü bir çok şeyin aklıma gelmesine neden oldu
Neden her kadın anne eş sevgili değilde savaşçı olmak zorunda diye
Neyse sözü uzatmaya gerek duymadan tekrar incelemenin dile dokusunun güzelliği harika ve acı verici oldu utanç listesi de cabası oldu
Burada nereden bakarsan yüzlerce inceleme okudum en içten ve en güzel duygularla yazılan bu olduğu için yorum yapma gereği duydum
Kalemine duygularına sağlık
Teşekkür ediyorum evet ben de çok kötü oldum en etkilendiğim yer orasıydı yazmak istedim yazmak aklımda yoktu ama yazmam gerektiğini düşündüm. Sizin gğzel yorumunuz ve düşünceleriniz için ben de teşekkür ediyorum
Fakir Kene, Birhan Keskin'in en farklı kitabıdır. Bütün hassasiyetlerini okumak mümkün ama anlamak başka bir şey. Senin de anladığın aşikâr. Yüreğine sağlık.