Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

On binden fazla politik, kırk binden fazla adi tutuklular, mahkumlar zor durumdalar. Ama yıllardan bu yana… Hapishaneler ortaçağ zindanlarını, Nazi toplama kamplarını aratmıyor. Örneğin mahkumlar zincirlerle biribirlerine bağlanarak mahkemelere götürülüyor. Kitap, gazete, çoğunlukla onlara verilmiyor. Teyp, radyo, televizyonlar çoğunlukla yasak. Hastalara gereğince bakılmıyor. Dışarıdan yeterince para, yiyecek gidemiyor içeriye. Sonra mahkumlar geceleri koğuşlarından alınıyor, büyük işkenceler yapıldıktan sonra yerlerine geri gönderiliyorlar. Sayılmakla bitmez insanlık dışı davranışlar. İşte iki bin kadar mahpus da bu yüzden açlık grevinde. Birçok hapishanedeki açlık grevi bir ayı geçti. Kırk üçüncü gününde olan grevler var. Açlık grevindeki gençlerin birçoğu ölümle karşı karşıya. Ve Türkiyede, dünyada bu korkunç olaya kimse gereğince ses çıkarmıyor. Muhalefet lideri İnönü, ben onu eskiden beri tanır, iyi bir adam olduğunu da sanırdım, o bile, açlık grevleri birer şiddet eylemidir, diyebildi.
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.