Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

147 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitaplar dünyayı değiştirebilir mi? Ya da Kitaplar dünyayı nasıl değiştirebilir? Hep sorulan bir sorudur bu. Ben de kendime birkaç defa sordum ve yanıt aradım. Kendime ait, çok da kelimelere dökemediğim bazı cevaplar da buldum bulmasına... Ancak Malcolm X'in kısa ama dünyayı değiştiren, hadi değiştiren demeyelim de o kelebek etkisi dediğimiz döngü içerisinde en etkili kanat çırpışlarından birini yapan yaşam öyküsüne daha yakından baktığımda çok daha net ve gerçekçi bir cevapla karşılaştım: Evet, kitaplar dünyayı değiştirebilir... Hikaye, Malcolm Little, yani bilinen adıyla Malcolm X ya da sonradan değiştirdiği üzere Malik el Şahbaz adlı siyahi bir gencin 20'li yaşlarda hırsızlık suçundan hapse düşmesiyle başlıyor. Norfolk Hapishanesi, onun ve koca bir ırkın kaderini değiştirecek yer olarak karşımıza çıkmakta. Bu hapishanenin bir özelliği var. Parkhurst adlı bir milyoner, tüm kitaplarının buraya verilmesini vasiyet ediyor. Kitapların içinde konu çeşitliliği bakımından yok yok ve sayıca o kadar fazla ki, raflarda yer kalmadığı için kutulara, sandıklara istiflenip boş bulunan yerlere yığılıyor. İşte Malcolm hapishane yıllarını bu kütüphaneyi hatmederek geçiriyor. Özellikle tarih ve din kitaplarını okuyor. Çin ve Mısır başta olmak üzere medeniyetler tarihini araştırıyor. Sora siyah ırkın kökeni ile ilgili çok derinlemesine araştırmalar yapıyor. Etkilendiği kitaplar içinde 1000k'da bulabildiğim kitap
Medeniyetin Temelleri
Medeniyetin Temelleri
, yazar ise
H. G. Wells
H. G. Wells
. Tabii bunların dışında başkaları da var... O saate kadar Harlem sokaklarında illegal yollarla yaşamını sürdüren ve bu nedenle hapse düşen bu siyahi adam, işte böyle kitapla iç içe geçen 7 yılın ardından zihni tamamen bambaşka ve yeni bilgilerle dolmuş, bu bilgiler vasıtasıyla dünya hakkında yepyeni fikirler edinmiş bir insan olarak özgür dünyaya geri dönüyor. Hapishane sonrası süreci kulaktan dolma da olsa herkes bir şekilde duyup bildiği için bu bölümü çok fazla uzatmıyorum. Hapishanede dinini değiştiren ve Müslüman olan Malcolm, önce Siyah Müslüman Hareketi'ne katılıyor. Burada 12 yıl mücadele verdikten sonra görüş ayrılıkları yüzünden buradan çıkıp Afro-Amerikan Birliği Örgütü'nü kuruyor. Orta Doğu ve Arap ülkelerine ziyaretler yapıyor ve kısa zaman içerisinde Siyahi Hareketin lideri konumuna yükseliyor. AABÖ lideri kimliğiyle çok sayıda salon konferansları gerçekleştiriyor ve özellikle Amerika'da yaşayan siyah halkı örgütleyerek önemli hakların kazanılması yolunda ilk adımları atıyor. Bu konuşmalarında beyaz ırka, özellikle Amerikan ve İngiliz beyazlarına karşı ırkçılığa varan çok sert açıklamalar yapmasına rağmen ne ilginçtir ki(!) ölümü yine Müslümanların elinden oluyor. 1965 yılının şubatında bir salon konuşması esnasında Siyah Müslüman Hareketi üyeleri tarafından tam 21 kurşunla henüz 38 yaşındayken katlediliyor. Görünen sebep, Malcolm X'in bu hareketi reddetmesi...! En yaygın teori ise ters düşerek ayrıldığı bu teşkilatın lideri Elijah Muhammed ile CIA'in işbirliği yaparak bu suikastı gerçekleştirdiği yönünde... -------------------------- Malcolm X, her ne kadar Afro Amerikan Müslümanların lideri olarak bilinse de ve mücadelesini bu kesim üzerinden yürütse de konuşmalarında vermiş olduğu evrensel mesajlar, kullandığı hak, adalet, eşitlik gibi evrensel kavramlar nedeniyle dünyadaki tüm ezilen, sömürülen, görmezden gelinen halklar üzerinde etkili olmayı başarmış bir lider. Kitabın adının 'Köklerimiz' olmasının nedeni, Malcolm X'in tüm konuşmalarından ortak mesaj olarak bu konuya vurgu yapması. Çok zor olacak ama, tek paragrafla özetlemeye çalışırsam verilen mesaj, şu merkez üzerine odaklanıyor: Sizler köle olarak doğmadınız, hatta köklerimizi iyi araştırdığımızda göreceksiniz ki medeniyeti biz kurduk, biz geliştirdik. Beyaz adam hala bir hayvan gibi yaşarken bizler medeniydik. Sonra bizim bu gelişmişliğimizden faydalanmak için bizi alıp buraya getirdiler ve bizi köle yaparak kendi başaramadıkları her işe bizi sürdüler. Onlar için savaştık, onlar için pamuk topladık, onların evlerini koruduk ve nesiller boyu onlara hizmet ettik. Şimdi yeniden o kökleri keşfetmemiz ve ait olduğumuz yere dönmemiz gerekiyor (burada dönmek coğrafi anlamda değil). Ancak siz öğrenilmiş çaresizlik batağındasınız ve sizin gibi dedelerinizin de doğuştan pamuk toplayıcısı olduğunu düşünüyorsunuz. Artık uyanmanız gerekiyor. Bu cümleler birebir ona ait değil. Ben kitaptan okuduklarımdan bir özet yapmaya çalıştım. O yüzden tırnak içine almadım. Sonuç olarak Malcolm X, 300-400 yıl süren, yaklaşık 12 milyon siyah insanın Afrika'dan gemilerle Avrupa'ya ve Amerika'ya getirildiği, yine milyonlarca insanın (115 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor) işkencelerle öldürüldüğü; zamanla şiddetin dozu azalsa da kavramsal olarak varlığını hep koruyan ve çeşitli elbiseler değiştirerek varlığını sürdüren kölelikle muazzam bir hesaplaşmanın içine giriyor. Öfkesi çok büyük olduğu için zaman zaman yanlışlara da düştüğü oluyor tabii. Ancak bu yanlışlar, bu incelemenin konusu değil... ---------------------------------- İncelemeyi sonlandırırken son olarak kitabın kendisinden de kısaca bahsetmek istiyorum. Benim okuduğum kitap Beyan Yayınları tarafından ciltli ve fotoğraflı olarak hazırlanan ve Ekim 2017'de yayımlanan özel bir baskı. Ciltli bir kapak, 'şamua' adı verilen özel bir kağıt kullanılmış. Kitap Malcolm X'in 1960'lı yıllarda yapmış olduğu bir salon konuşmasının deşifresiyle başlıyor. Sonra ikinci bölümde kökene inerken yaptığı araştırmaların izi sürülüyor. Son bölümde farklı zamanlarda yapılmış konuşmalarından sözler ve soru-cevap bölümleri yer alıyor. Beyan Yayınları'na bu özel çalışma için çok teşekkür ediyorum. Ahmet Kot'un çevirdiği, Yusuf Kot'un görsellerle zenginleştirdiği bu kitap için gerçekten de büyük bir emek harcanmış ve mizanpajı titizlikle düzenlenmiş. Dergi okur gibi okuyorsunuz. Her kitaplıkta mutlaka yer alması gerektiğini düşünüyorum. Ufak tefek hata ve eksikler olsa da (kitapta yer alan fotoğrafların telifli sahiplerinin belirtilmemesi gibi) ileriki baskılarda bunların da düzeleceğini ümit ediyorum. Son söz Malcolm'dan gelsin; "Kitapları belli bir maksatla ve seçerek okumayı öğrenene kadar birçok kitabı rastgele aldım ve okudum. Okuduklarım bana köleliğin dehşetini daha iyi gösterdikçe nasıl sarsıldığımı hiç unutmayacağım. Okuduğum her kitap, beyaz adamın yeryüzünde yaşayan siyah, kahverengi, kızıl ve sarı insanlara uyguladıkları sömürüyü ve çeşitli zulümleri daha iyi görmemi sağladı. Okudukça, beyaz adamın kendi Hıristiyanlığını canice fetihlerine basamak yapabilmek için Faustvari entrikalara girişen korsan ruhlu bir fırsatçıdan başka birşey olmadığını gördüm." Herkese keyifli okumalar dilerim...
Köklerimiz
KöklerimizMalcolm X · Beyan Yayınları · 1983158 okunma
··
281 görüntüleme
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
İncelemenizi anca şimdi değerini vererek tam bir şekilde okuyabildim Necip Bey, biraz gecikme oldu mazur görün. :) Malcolm X ve Elijah Muhammed’i içeren filmini izleyip aynı sizin de dediğiniz gibi benzer duyguları ben de hissetmiştim. Sadece Afro Amerikan Müslümanların lideri gibi gözükse de düşünsel açıdan sözleri evrensel bir din ve barış bilincini, daha da doğrusu birleşme bilincini sağlamaya yönelikti. Zamanla ters düşerek ayrıldığı Elijah Muhammed, etrafındakilerin onu bir süre sonra peygamberleştirdiği ve değerinin insandan fazla verilmeye çalışıldığı birisiydi. Bu arada etkilendiği yazarlar arasında H.G.Wells olduğunu bilmiyordum fakat bunu duyduğuma şaşırmadım. Wells distopya yazmasıyla ve bu türü edebiyata kazandırmasıyla ünlü bir yazardır. Malcolm X de belki geleceğin dünyaya getireceği kaygıları da tahmin ederek böyle yazarları okumayı tercih etmiş olabilir. 1,5 saatinizi verip emekle yazdığınız bu inceleme için kaleminize sağlık, umarım daha çok yazılarınızı görebiliriz. :) Sevgiler...
Necip G. okurunun profil resmi
Oğuz Bey çok teşekkür ederim. Filmi çok önceden ben de seyretmiştim ama silik birkaç sahne dışında çok fazla şey kalmadı aklımda. Sanırım güncellemenin tam vakti. Elijah ile Malcolm arasındaki ilişki çok enteresan. İncelemeyi kitap haline getirmemek için bazı yerleri özet geçmek durumunda kaldım:) Bu Siyah Müslüman Hareketi, okuduğum ve anladığım kadarıyla bugünkü FETÖ ile birebir aynı hamurdan yapılmış bir örgüt. Muhtemelen CIA, siyah müslümanları kontrol altına almak için böyle bir oluşuma örtülü bir şekilde destek vermiş. Asıl kurucu Fard adında biri. 4 yıl sonra bir anda ortadan kayboluyor. Boşluğu hemen Elijah dolduruyor. O da malum, zaman içinde peygamberliğini ilan ediyor. Hatta Fard'ın da Tanrı'nın kendisi falan olduğunu iddia ediyor. Malcolm tabii ki bunları gördükçe uzaklaşıyor ortamdan ve kendi örgütünü kurup beyin yıkamak yerine beyin açan konuşmalar yapıyor. Sonra Elijah'ın çevresindekiler bir avuç insan dışında tek tek Malcolm tarafına geçiyor. Ve malum suikast gecikmeden gerçekleşiyor. Sizin vesilenizle öykünün bu kısmını da tamamlamış olduk:) Değerli katkınız için tekrar teşekkür ederim...
Semih Doğan okurunun profil resmi
H.G. Wells yine karşımıza çıktı bak. Demek ki bilimkurgu nelere kadir, görüyorsun :) Malcolm X hayatını merak ettiğim bir lider. Elbet bir gün kendisiyle tanışacağız. 7 senelik mahkumiyet hayatında kitaplar okuması ise gerçekten muhteşem. Aklımdan bir suç işleyip hapse girmek ve yüzlerce kitap okumak geçmiyor değil. Adam hayalimi gerçeğe dönüştürmüş... :) Ayrıca incelemenin başında sorduğun soruya fikrimce cevap vermek isterim: Bizim dünyayı değiştirmek için yapmamız gereken şey, insanların çok sayıda kitap okumasını sağlamak değil, çok sayıda insanın kitap okumasını sağlamak olmalıdır. Sevgiler...
8 önceki yanıtı göster
Necip G. okurunun profil resmi
Yahu ne güzel sohbet dönmüş burada:) Benim anladığım, Semih orada hapishaneyi bir araç olarak kullanmış. Aslında hepimizin hayal ettiği şey, hayatın günlük stresinden uzaklaşıp sadece kitaplarla başbaşa kalacağımız ve başka bir şey düşünmeyeceğimiz bir ortam. Günlük hayatta inzivaya çekilmek kolay değil. İş hayatı bir yandan, sorumluluklar diğer yandan buna izin vermez. Hapishane ortamı ise bir mecburiyet. Zaten yapacak başka bir iş yok. Aslında kitaplarla başbaşa kalma hayalinin bir dışavurumu. Semih’in bunu dile getirmesi ironik tabii ki:) Normalde mesleği bir anlamda insanları oraya düşmekten kurtarmak:))) Ayşe hanım, ‘Dünya da zaten bir hapishane değil mi’ sorusuyla seviyeyi bir tık daha yükseltmiş:) Az önceki yere geliyoruz tekrar. Çaluşma zorunluluğu, sorumluluklar, kapitalizmin çarkları vs... Bunun neresi özgürlük?! Özgürlük, bize tanımlanan sınırlar içerisinde geçerli. Kitap okumayı çok seven biriyim ama hafta içi toplasanız 50 sayfayı zor okuyorum. Hani nerede özgürlük:))) Bu arada Semih ilk yorumunun son cümlesi de altı çizilesi nitelikte. Kitaplar Malcolm gibi birinin dünyaya meydan okumasına vesile olmuş. Keşke herkesin hayatında daha fazla yer kaplasa... Olabilecekleri düşünebiliyor musunuz? Portakal Çiçeği hanım, işin özünde aslında hepimiz sizinle hemfikiriz. Allah herkesi korusun öyle bir hayattan... Yolu oraya düşenleri de kurtarsın tez vakit... Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim bu keyifli sohbet için... Sevgilerimle...
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.