Werther'in mi acıları ?
Lotte'nin hayatına giren erkekler arasında en şanslısı Werther belki de. Ya Albert'in yerin de olsaydı ? Düşünün, nişanlınızı bırakıp bir süre başka bir yere gitmeniz gerekiyor ve geldiğinizde nişanlınızı daha önce hiç görmediğiniz bir adamla arkadaş olmuş olarak buluyorsunuz. Üstelik bu adamın sevdiğiniz kadına karşı bir ilgisi var. Evleniyorsunuz. Ama bırakın adamın hayatınızdan çıkmasını evinizden çıkmıyor ki. Yakıştırmak, kabullenmek istemiyorsunuz ama karınızında bu herif ilgisi olduğu fikri aklınızı kemiriyor... ee sonra bir de Lotte'ye olan aşkından deliren o genç adam, ona da çok üzüldüm ben. Üstelik Lotte'nin adamdan haberi dahi olmadı !
Ben niye böyleyim ki? Kitaplarda, dizilerde, filmlerde hep yan karakter üzerinden bakırım hikayeye -elimde olmadan-.. Esas kız değil de esas kızın en yakın arkadaşının hikayesi üzerinde düşünürüm.
Neyse biraz Werther üzerinden bakmaya çalışayım. Bence Werther'in en büyük şanssızlığı yaşadığı dönemde henüz arabesk müziğin yapılmıyor olması.. Mesela Lotte'nin öyle kararsız hareketleri var ki Werther'i cenderelere sürükleyen, fazlasıyla yıpratan.. Bazı yerlerinde Werther yerine ben dinledim Orhan Gencebay' dan Sevecekmiş Gibisin'i
"Her günün ardında senden bir ümit var
Hep gelecekmiş gibisin
İçimde bir duygu gözümde bir hayal
Sanki sevecekmiş gibisin"
Sonra bir de yayınlandığı dönemde kitabı okuyup intihar edenler var.. kitap gerçekten etkileyici ve ününü hak eden cinsten ama artık bu tarz olaylar yaşanması imkansız çünkü hem böylesine sevenler yok hem de artık arabesk müzik var. Müslüm Gürses'e kulak verelim bakalım ne demiş
"Kısmetse olur derler kısmet değilse olmaz
Karşılıksız sevgiye hiçbir gönül dayanmaz
Her şey senin elinde unutursun istersen
Yoksa iş işten geçer böyle devam edersen
Ne çıkar ki terk ettiyse bırakıp da gittiyse
Aşkınla alay edip başkasını sevdiyse
KOLAYI VAR ARKADAŞ SEN DE ONA GÜLERSİN
ONUN YAPTIĞI GİBİ BAŞKASINI SEVERSİN "