Kuyucaklı Yusuf, konusunda ve karakterlerinde içerdiği keskin mesajlarla kısaca güçlü ve güçsüzün bitmek bilmeyen çatışmasını gözler önüne sermektedir. Ali'ye göre bu çatışma, Yusuf'tan önce de mevcuttu ve ondan sonra da varlığını hız kesmeksizin sürdürecektir. Yazarın bu eserinde tek yaptığı, dünya üzerindeki bu çözümsüz kavgayı, toplumdan ve onun normlarından oldukça uzak, tabiri caizse, yaban bir karakter olan Yusuf'un ve çevresinin penceresinden bir gözlemdir. Kitabın önsözünde, bu eserin bir üçlemenin ilk kitabı olabileceği ihtimali belirtilir. Bu kitapta tanıştığımız Kübra, bir başka deyişle, Çineli Kübra serinin ikinci kitabını, şehir yaşamıyla kırsal yaşam kıyaslaması yapılması muhtemel bir diğer eser de üçüncü kitabın konularını oluşturacaktır fakat her ne hikmetse, Sabahattin Ali bu seriyi sürdürmemiştir ve kendi yazın hayatında bir taslak, biz okuyucular içinse düşünmesi güzel birer hayal olarak kalmıştır. Ben, elimizde mevcut olan bu başarılı eser ve karakterleri hakkında fikirlerimi paylaşmaya devam edeyim. Az önce belirttiğim güçlü-güçsüz çatışması romanın bana kalırsa ana temasını oluşturuyor ve bu bağlamda Ali'nin karakter seçimlerini ve onları ilmek ilmek rollerine hazırlayışlarını çok başarılı buluyorum. Normal koşullarda güçlü olması beklenen, devletin o kasabadaki -Edremit'te- en büyük temsilcisi olan Kaymakam Selahattin Bey, adeta bir güçsüzlük örneği sergiler. Kendisine kurulan kirli kumpaslarla tongaya düşürülen Kaymakam için güç dengeleri artık değişmiştir. Kasabayı devlet görevlisi kaymakamın değil, kasaba eşrafının yönettiği bir gerçektir. Bu güç tanımının değişikliği ve dengesizliği roman boyunca karşımıza çıkar. Kitabın ana karakteri olan Yusuf, Ege'nin küçük bir köyünden olan Yusuf, normal koşullarda boyun eğen, sindiren ve cılız bir karakter olması beklenirken, babalığı Kaymakam Bey'in aksine, kendine güveni tam, bıçkın ve otoriter bir karakterdir. Öyle ki evlatlık geldiği evin beyi ve hanımını bile bu sert ve kararlı duruşuyla etkilemiş, evdeki karar mekanizmasında etkin rol üstlenmiştir. Roman boyunca bu otorite güdüsü, onu kimi zaman toplum gözünde öne çıkarmış, kimi zamansa geri dönüşü olmayan hatalar yapmaya ve akabinde pişmanlıklar duymaya zorlamıştır. 1900'lü yılların başında geçen romanda, diğer karakterler de üstlerine düşeni en iyi şekilde yapmış, kötünün kötüyü, iyinin iyiyi hakkını vererek gerçekleştirerek, dönemin kırsal hayatının sosyal yapısı gayet başarılı bir şekilde okuyucuya sunulmuştur. Konusunun cazibesi, karakterlerin gerçekliğiyle dikkat çeken eser, daha sonraları sinema filmi olarak da değer görmüştür. Kitaplar ve onlardan adapte edilen filmler, diziler her zaman bir tartışma konusu olmuştur fakat benim kişisel fikrim, kitabı okurken gözlerimde canlandırdığım karakterlerin ve mekanların, filmde de başarılı bir şekilde gösterildiği yönünde. Lafın özü, bu güzel kitabı okumanızı ve üstüne de cila olarak film versiyonunu izlemenizi öneriyorum. Kuyucaklı Yusuf (film): 1985 - Yön: Feyzi Tuna Oyuncular: Talat Bulut, Derya Arbaş

Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021176,3bin okunma

·

2 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Umut Görkem Demir