Gönderi

kadın kendine ait zamanını yazarak geçirir de yemek yapmayı ihmal ederse o 'tembel bir yaratık' oluyor. kendine ait zamanını sokakta geçirmek isterse o zaman da 'yosma'oluyor. kendine ait zamanını siyasi örgütlenmelere harcarsa 'frijit yahut feminist' oluyor. kadının zamanı başkalarına vakfetmesi gereken bir zamandır böyle algılanıyor. en entellektüel erkek tarafından da içten içe talep edilen şey bu.kendini temizlik işçisi, tam zamanlı çocuk bakıcısı, aşçı, cinsel obje, asistan vb. durumlarının içerisinde bir cenderede hisseden kadının yazma serüveni elbette sekteye uğrayacaktır. bir süre sonra zaten müzler küser ve o dik başlı mağrur ruh ehli ve boyun eğmiş bir yaratığa dönüşürken şu sesler yükselir: "kadından şair mi olur, işte bak olmadığı ortada" ... yahut da, "sonunda doğruyu gördü boş hayaller peşinde koşmaktan vazgeçip evine yuvasına döndü" derler... o zaman iyi aile kızı olur. yazarsa olmaz zira sidik yarışı için zaten doğuştan olması gereken ekipmana sahip değildir. kaybediş noktası ne yazık ki kişinin değil toplumun bu fallik saplantısıdır. ... .... bu yüzden kadınlar edebiyat dağını tırmanmaya en alttan başlarlar, pek çoğu yolda telef olur
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.