Ben kendimi biraz fazla aştım ve bu kitabı okudum. Bu kitabı okumamın nedeni ise sitenin kıymetli kullanıcılarından https://1000kitap.com/gokhan_aktas abimizi kıskanmamdır. Okuduğu kitaplara hayranım keşke bende okuyabilsem derdim hep. Okuma yazma bilen herkes okur elbette ama anlamlı okuyamamaktan veya hakkını verememekten korkardım. Sonunda cesaret edip başladım.
İki aydan uzun sürdü okumam. Sadece tek cilt için iki ay. Sıradan bir roman değil ki çabucak okuyup geçebileyim. . Bazen bir sayfasını bir saatte okurdum. Cümleleri tekrar tekrar okumak, düşünmek, parçaları birleştirmek gerekiyordu. Her kelimesi bin anlam yüklüydü. Elbette kitaba inceleme yazmıyorum benim ne haddime düşmüş. Biraz bilgi ekleyeyim bu kısımdan sonrası alıntı olacak.
''Divan-ı kebir ilahi aşk şiirlerinden oluşan, 44 bin 8 yüz 34 beyitlik nazım bir eserdir. Horasan ilinin halk Farsçası ile yazılmıştır. Yek avaz gazellerden oluşmaktadır.
Mevlana bu gazellerinde, "Şems (güneş) başta olmak üzere, bağ-bahçe, gül-bülbül, aşık-maşuk, deniz-damla, mey-saki gibi sembollerle ilahi aşkı hep ön planda tutmakta; Mesnevi'sinde olduğu gibi Allah'a kavuşmadan gönlünün huzur bulamayacağını, ilahi aşkı yazmada aciz kalıp kaleminin kırıldığını, bu dünyanın bir balçıktan ibaret olduğunu, çok yemenin menzile ulaşmada engel teşkil ettiğini, aşkın akla olan üstünlük ve yüceliğini, nefsin kötülüğünü, miskin miskin oturan insanların bu tembellikleriyle ilahi aşka ulaşamayacaklarını, gecelerin uyumakla değil de aşk ve ibadetle geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak şiirlerini didaktik bir üslupla söylemektedir. Bazı şiirlerinde de gazelin ruhundan farklı olarak sosyal konulara girer; rüşvet yiyen kadıları eleştirir; yalancı şeyhleri, yobaz bilginleri menfaatçi ve aşağılık olarak nitelendirir; pazar yerlerinden, düğün adetlerinden, sokakta oynayan çocuklardan, zulmete direnişten, özgürlükten bahseder.''