Firavunların zamanından beri vatani hizmet hep ölüm anlamına gelmişti. Bir kadın bir oğlan çocuğu doğurur, sonra onu tanrılara kurban verirdi. Tanrı askerleriyle çevrelenmiş bir halde, altından bir tahtta otururdu. İnsanlar daha sonraları onun resimlerini gazetelerde gördüler ve o farklı zamanlarda, farklı şekillerde adlandırıldı. İsimler ve sözler değişti ama taht hep aynıydı. Askerlerin oluşturduğu sıralar da hep oradaydı. Üniformalar, onların dikildiği malzeme, göğüslerin üzerine sıkıca iliklenen düğmeler, omuzlardaki şeritler ve rütbeler değişti ama bunların dışında her şey aynıydı. Oğlan çocukları hala yukarıdan gelen emirler doğrultusunda çağırılıyor, üzerinde kartal mührü taşıyan bir parça kağıda isimleri yazılıyordu.