F. Engels/Otorite Üzerine/Ekim 1872-Mart 1873
Özerlikçiler, geleceğin toplumsal örgütlenmesi, otoriteyi üretim koşullarının kendisini kaçınılmaz kıldığı sınırlarla sınırlandıracaktır demekle yetinselerdi, kendileriyle anlaşılabilirdi; oysa onlar, böyle yapacaklarına, şeyi zorunlu kılan bütün olgulara karşı gözlerini kapıyorlar ve hırsla sözcüğün kendisine saldırıyorlar.
undefinedKitabı okudu
·
17 görüntüleme
özerlikçiler ne demek
Bakunin'i falan kastediyor; enternasyol'de genel kurulun yetkisi üzerine tartışıyorlar; anarşistler yetkiyi fazla buluyor, otoriterlik eleştirisi yapıyorlar ve her şubenin özerkliğini savunuyorlar... ve de zaten merkeziyetçiliğe karşı genel bir tepkileri var; o çerçevede de sosyalistler merkeziyetçi, anarşistler özerkçi gibi bir şey de söylenebilir :)
Hocam, sözcüğün kendisi üzerinden giden, Engels'dir aslında; Bakunin, Tanrı ve Devlet'te, otoritenin her türlüsüne karşı olmadığını; hangi otoriteye karşı olup, hangisine karşı olmadığını açıkça ifade eder. Benim katıldığım düşünce, 1. Enternasyonel'deki söz konusu tartışmanın da, Marksistlerin kendileriyle çelişmesinin eseri olduğu yönündedir; başlangıçta Marx'ın "Fransa'da İç Savaş"ta "proletarya diktatörlüğü" payesi vererek onayladığı Paris Komünü'nün örgütlenmesiyle ilgili Engels, söz konusu tartışmanın gerçekleştiği 1872 yılında "Paris Komünü'nün hayatına mal olan, merkeziyetçilik ve otorite eksikliğiydi." demektedir bir mektubunda.
anarşistler Bakunin gibi; sosyalistler de Engels gibi yorumlarlar/düşünürler... Marx Paris Komününde elbette proletarya diktatörlüğü görüyordu, çünkü en devrimci mücadeleyi proleterler yapıyordu ve alınan kararlar o yöndeydi _iktidar proletaryaya/emekçi sınıfa gidiyordu_ merkeziyetçi bir yapının kurulamaması ve otorite eksikliği çok bağımsız olmasa da ayrı bir başlıktır kanımca ama şöyle de söylenebilir;; merkeziyetçi bir yapı kurulabilseydi proletarya devrimi gerçekleşirdi, proleter diktatörlük kurulurdu. ..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.