Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Pera'dan Beyoğluna...
Siyaset ve diplomasinin yanı sıra Osmanlılar ile Avrupalılar arasındaki ticari, kültürel ve sanatsal ilişkilerin önemli merkezlerinden biri de Pera'dır. Cenevizlilerin 13.yüzyıldan itibaren yerleştiği Pera semti,İstanbul'un göbeğinde adeta küçük bir İtalyan kolonisiydi. Galata kulesi, taştan evleri, kiliseleri ile Pera ve sakinleri, İstanbul'un fethi sırasında tarafsız kalmış ve gelişmelere göre tavır almıştır. Pera, fetihten sonra da müstakil kimliğini muhafaza etmiş ve İstanbul'daki küçük Avrupa olarak var olmaya devam etmiştir. Osmanlı'nın klasik ve güçlü dönemlerinde bir 'casusluk ve günah' yeri olarak görülen semt kendine özgü Avrupai mimarisi, kozmopolit yapısı ve 'sosyete' kimliğiyle Pera cumhuriyet döneminde de kendine has özelliklerini muhafaza etmiştir. Yunanca 'karşı yaka' anlamına gelen 'pera' kelimesi, bugün İstanbul'da Beyoğlu olarak bildiğimiz semtin eski adıdır. Beyoğlu ismi; Fatih zamanında Müslüman olan Trabzon İmparatorluğu Prensi Aleksios Komnenos,İstanbul'un bu bölgesine yerleştikten sonra prens yahut beylik sıfatına atfen Beyoğlu ismi kullanılmaya başlamıştır. Bir diğer rivayete göre ise Venedik elçisi olarak görev yapan Andreas Gritti'nin oğlu Alvise Gritti, Pera'da muhteşem bir konakta oturur. İyi derecede İtalyanca, Yunanca ve Türkçe konuşan Gritti,babasının yolundan giderek İstanbul'un önde gelen siyaset ve tüccarlarıyla yakın ilişkiler kurar.Hatta bir gün, bütün İstanbul halkını hayretlere düşüren bir hadise yaşanır ve Kanuni Sultan Süleyman, Gritti'nin babası Venedik doçu seçilince, kendisine 'Beyoğlu' denir. ve Beyoğlu semtinin adı ortaya çıkmış olur.
Sayfa 224Kitabı okudu
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.