Okuma tümüyle kişisel bir deneyimdir. Bir karşılaşmadan doğan, çılgın bir coşku. Bir ruhla işlenmiş tahta parçalarının üzerindeki siyah noktaların coşkusu. Sözcükleri yakalayıp yorumlayan bir beyin. Duyarlılığı ölçüsünde. Her anlatının motoru okuyucusunun aklı, yakıtıysa onun düş gücüdür. Yazarın tek yaptığı az çok uysal bir çevre betimlemektir; bunun için okuyucunun kendisini emniyet rayından izlemesi için elinden geleni yapar...