Gönderi

pek çok kabahat affedilebilir, pek çok suç bağışlanabilirdi ama söz konusu ihanet olunca, durum bambaşka bir çehreye bürünüyordu. dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir medeniyet telakkisi içinde, ihanetin affı ve haine merhamet yoktu. bu, insanın bidayeti kadar eski ve kadim bir gelenekti. bir kere ihanet eden, bir kere nefsine yenilen, fırsat bulduğu her zaman bu kansızlığı gösterebilir, en beklenmedik anda insanı sırtından bıçaklayabilirdi. işte bu yüzden, herkesin tek atımlık bir hakkı vardı. (bkz: yusuf güldür) (bkz: selahaddin eyyubi aşk-ı kudüs)
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.