Bazı sebeplerden ötürü geç kalan bir inceleme oldu. Bunun için başta özür dileyerek hemen incelememe geçiyorum :)
Franz Kafka'dan okuduğum ikinci kitap. Kendisi bende hayranlık uyandıran bir yazar. Onu okurken sanki her kelimesi birer paragraf gibi giriyor beynime ve beni üzerinde düşünmeye itiyor. Mesela o "ceza" der. Ben, insanlara kimi zaman hak ederek kimi zaman sebebsiz yere uygulanan sistemi, bazen sömürülen bazen de baş üstünde tutulan "bozuk adaleti" ve her zaman olması gerektiği yerde olması gerektiği zamanda uygulanması gereken bir yapı olarak düşünürüm.
"Ceza sömürgesi"ne gelecek olursam kitabı okuduğum sürece şu özdeyiş hep aklımda oldu.
"Adaletin küçüldüğü ülkede, büyük olan artık suçulardır"
Ve yine çok sevdiğim shakespeare'ın sözü son nokta gibi oldu.
"Acımak adaletin şanındandır, bunu yalnızca zorbalar acımasızca kullanırlar."
Tamda bu sözlere karşılık bir eser. Haksızlık, "sözde suçlu"yu asla sorgulamayan, insanların ancak brokrasiyle varlık kazanabileceği ve en ufak bir haklı söz etmeleri dahilinde feci şekilde " hak edilmeyen ceza"ya çarptırılması -ki bunun için özel işkence aleti bile tasarlanmış- ve yine bozuk adaletin aynı zamanda bozuk ceza aletiyle bozanları bulduğu bir eser...
Adalet ne değilmiş okuyunca öğrenisiniz.
Adaletle kalın...(: