Bu arada her şey ne kadar anlaşılır ve kendi içerisinde bir bütün oluşturur gözükürse gözüksün, yine de bunlara ortada sadece yarım bir şeyin bulunduğu yolunda, bulanık bir duygu eşlik eder. Dengeden yana eksik bir şeyler vardır, ve insan, tıpkı bir ip cambazının yaptığı gibi, sendelememek için ağırlığını öne verir. Bu arada yaşamın içinden geçtiği ve ardında yaşanmışı bıraktığı için, ortaya daha yaşanacak olan ve yaşanmış olandan meydana gelen bir duvar çıkar, ve sonunda insanın yolu bir kurdun tahtanın içinden geçen, gelişigüzel dolanan, hatta geriye de gidebilen, fakat boş bir uzamı hep arkada bırakan yoluna benzer. Ve her türlü doluluğun ardında yatan kör ve her yerle bağlantısı kesilmiş uzama ilişkin bu korkunç duygudan, her şey artık bir bütün olmuş olsa bile, eksikliğini hala sürdüren bu yarımdan yola çıkışla insan sonunda ruh denenin ne olduğunun ayırdına varır.