Oysa Batı'nın kavramları vardı, çünkü yaşayanların kavramları olurdu,
yaşamayanların yasakları, suçları, günahları...
Kavramlar bir bakıma özgürlüktü. "Düşünsene Salih!" diyordu Reşit Bey, "Ne çok kadın ve erkek yaşadığıyla yetiniyor. Karı koca olmakla yetiniyor.
Oysa kafalarında bir aşk kavramı olsaydı, yaşadıklarıyla yetinmez, kurulu düzenlerini yerle bir etmek pahasına aşkın peşinden giderlerdi. Kavramlar hayatı en üst imkânlarına genişletmenin araçlarıdır."