Kitabı okuyalı uzun zaman oldu, aklımda kalanlar taze olmamakla birlikte Şeriati'nin son zindandan kurtuluşu dinde aradığını hatırlatıyorum. Kitap, dönemin şartları ve kendi amacı doğrultusunda gayet iyi bir çalışma fakat kapsayıcı değil diye düşünüyorum. Zira inanmayanlar da var. Onlar nasıl aşsın son zindanı?
Bir de incelemenin sonuna doğru yaptığınız yorumlar ve değerlendirmelerde dikkatimi çeken bir şey oldu; birçokları gibi ben de bu konu ile epey meşgulüm, uzun zamandır. Henüz kendi çözüm yolumu bulabilmiş değilim fakat şunu söylemek istiyorum; şu "kişi için önemli olan her şeyden vazgeçme" mevzusu, öyle bir anda suya atlar gibi yapılabilecek bir şey değil. Alanda uzman değilim fakat bu durum ağır psikolojik yaralanmalara sebep olabilir. Zira yıllar boyunca deneye yanıla bir birikim yapıyoruz, bir şey inşa ediyoruz. Bir kimlik, bir benlik, bir dünya... Bizim için önemli olan sınırlar, bize güç ve denge veren nesneler veya durumlar. Bunları hiç düşünmeden, öyle suya bırakır gibi bırakmamız pek de doğru gelmiyor artık bana. Zira onların içerisinde sizi yaşama bağlayan fakat farkına varamadığınız şeyler olabilir, ondan vazgeçtiğiniz anda canınız biraz sıkılabilir. Beni bu yorumu yapmaya iten şey, bir süre önce atlayıp yaralandığım uçurumun başında bir başkasını atlamaya hazır görmüş olmam. Biraz endişelendim doğrusu.
"Her şeyinizi kaybettikten sonra elde edeceğiniz özgürlük" hissi gerçekten aradığınız özgürlük hissi midir?
Çünkü tek ve mutlak bir özgürlük hissi yoktur.
Belki kurtulmak istediğiniz o zindanı açık seçik bir şekilde tanımlamak ve görmek size çok daha yardımcı olacaktır.
Yolunuz açık olsun 🍀