''Allah kimseyi gördüğü günden geri koymasın'' diye bir atasözümüz vardır ya , işte Stefan Zweig bu kitabında, tam olarak böyle bir duruma düşmüş olan bir kişinin ruh haline odaklanıyor.
Kitapta, Fransa'da krallık sarayında oldukça itibarlı ve yetkili olarak yaşayan bir kadının, kral tarafından ani olarak bütün yetkilerinin alınarak, sürgüne gönderilmesi sonucu yaşanan olaylar anlatılıyor. Kadının her geçen gün kendisini, dramatik sonuna biraz daha yaklaştıran ruhsal durumu ve yaptıkları, adeta ibretlik bir şekilde ve tüm gerçekliğiyle bize yansıtılıyor.
Zweig'den kısacık da olsa yine harika bir şekilde kaleme alınmış olan, uzun öykü tarzındaki bu kitabı ben beğenerek okudum. Okunmasını da tavsiye ederim.