Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

79 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İnsanlık öldü mü? Bir düşünelim bakalım öldü mü, ölmedi mi… Sonra kendi içimizde karar verelim bu sorunun cevabına.. Yaşar Kemal, kendine has üslubu ile Anadolu insanını çok iyi yansıtmaktadır. İlk eseri zaten bunun tescilli belgesidir. Yani Üstat bizi ve insanımızı olduğu gibi kalemine yansıtmaktadır. İnsanlık için 100 yıl önceye gitmeniz ya da 500 yıl önceye gitmenize gerek yok. İnsanlık şuan nasılsa o dönemlerin şartı ne ise duruma göre de öyleydi. Sadece şuan teknolojik imkanlarımız daha fazla. Bu duruma istinaden hoşgörü ya da iyilik katsayımız daha fazla değil. Olmayacaktır da. İnsanlar karmakarışık yapılar değillerdir ama öyle olmayı seçmektedirler. Düz olmak toplum da basit olarak algılandığından, herkes olmayan farkını göstermeye çalışmaktadır. Hepimiz bu işin lacivertiyiz hiç merak etmeyin.. Kitabı okurken, eski İstanbul’dan zihnimize birkaç güzel şey yerleşiyor.. Daha sonra ise; İstanbul’un yitip yok olmasına imkan sağlayan o sözcükler dolaşıyor satırlarda.. Yeşilliğin, betonerme yığınlarına teslim olması ve doğanın insan tarafından her dönemde katledilmesi. İnsanlığın ağaçlarla alıp veremediği her ne ise, yüzyıllardır hiç değişmedi. Ağaca ve yeşilliğe düşman bir toplum.. Ne uğruna, tabi ki $$$$$$$$$$$$$$$$ İnsanlar hayatlarını kazanmak için çalışırlar. Yemek yemek için, giyinmek için, ev kirası için, annesine-babasına bakmak için vsvsvs. Bu liste uzar gider. İnsan çalışır, çünkü kapitalist düzende para kazanmanız gerekmektedir. Günümüzde, özellikle büyük şehirler de çoğu insan sadece ekmek parası için çalışmıyor bunu biliyoruz? En yeni cep telefonunu almak, en iyi kıyafetleri giymek, 3 liraya doyacak karnı 300 liraya doyurmak peşindeler/peşindeyiz. Hikaye de ki karakterlerimiz karınlarını doyurmanın peşindedirler.. Anadolu çocukları ilk İstanbul’a geldikleri anda kaybolurlar. İstanbul gerçekten de büyüktür ve bununla başa çıkması ayrı derttir. İstanbul'a yenilmemek için çok çalışmanız gerekmektedir. Peki bunu dürüstlükle mi, yoksa yalan dolan la mı yapacağız sizin tercihinizdir. Hikaye de ki karakterlerimiz kendi yolları ile bunu yapmaktadır. Ama bu ne kadar işe yaramaktadır? İnsanın sabrı nereye kadardır? Ne kadar aç kalabilirsiniz? Bir gün, İki gün? Ne kadar? Hayallerinizi ne kadar erteleyebilirsiniz? Büyük hayaller de değil... İnsanımız değişmez.. Dünyanın her yerinde insan tipleri aynıdır. Dili, dini, ırkı farklıdır sadece.. Toplumsal olayların hepsin de tepkileri çoğunlukla aynıdır. Birisi sizin kötü biri olduğunuzu, yaptığınızın yanlış olduğunu düşünüyor ve işaret parmağı ile sizi işaret ediyor ise, on kişiden en az altısı sizi sorgulamadan, o parmağın işaret ettiği gibi sizin linç edilmesi gereken biri olduğunuzu düşünecek ve girişime başlayacaktır. Aç kalırsanız ne yapardınız? Aç kalır ve toplumdan tekme yerseniz ne kadar ileri giderdiniz? Sayfa sayısı az ama üstat tarafından her sayfası dolu dolu hale getirilmiş bu kısa öykü, bunun cevabını size verecektir. İnsanlar günlük hayatta kendi çıkarları için her şeyi yaparlar.. ama unutmamak lazımdır ki; "Cehennem yerinde hiç ateş yoktur, herkes ateşini burdan götürür..." Ve şu soruyu tekrar kendimize soralım; İnsanlık öldü mü? Yoksa bir yerlere mi sıkıştı? Ya da hiç var olmadı mı? Sizce? Bu kısa öykü, Anadolu insanını, çok değil az biraz eski İstanbul'u, çocukları, yetişkinleri, insanımızın her dönemde olaylara verdiği cevapları hayalinize getirecektir. ve çok samimi bir dille yazılmış diyaloglar, sizin canlandırmalarınızla gerçeğe dönüşecektir.. Zihninizde yaşayacağınız bu eser, daha fazla Yaşar Kemal kitabı okumak için sizi teşvik edecektir. Yaşar Kemal’e saygı ve sevgilerimi sunarım. Kitabı tavsiye eder, herkese iyi okumalar dilerim…
Kuşlar da Gitti
Kuşlar da GittiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202213,5bin okunma
··
192 görüntüleme
Li-3 okurunun profil resmi
Yaşar baba bir cam prizma gibi. Gördüğü tek bir ışığı bile bin parçaya ayırır renk renk sunar. Sorunları sorun edinir en içten samimiyeti ile yazar. Yazmaz, yaşar. Adı ile müsemma, Yaşar. Güzel yazı için teşekkürler :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.