Gönderi

Epeydir yazmadigimi fark ettim. Ben hissedince yazardim, epeydir de hissetmedim demek ki. Oyle ya, dalga sadece denizde olmaz, bazen damla da dalgalanir icten ice. Ben de senin gibi koca denizde ufacik bir dalgayim aslinda belki de o denizi icinde barindiran.. Sahi neden yazasim geldi ki benim? Neyse otur da dinle, zamanla netlesir konu. Aslinda mevzu derin, girdik mi cikamayiz. Hos, bizim mevzunun ana basligi da bu ya. Bazen basimiza geldigini dusundugumuz, hayatimiza bizzat bizim tarafimizdan cekilen lakin fark edilemeyen o kadar cok ders alinmasi gereken konu olur ki.. Kaybolur gideriz tum o konunun icinde. Ne basligi gelir aklimiza ne de oradan cikarilmasi gereken sonuc/lar. Sadece olaya ve kisiye odakli ilerletiriz yasamimizi. Bu da aslinda (bana gore) kisinin cehennemidir ki yonetimi tamamiyle ego/nefs ustlenmistir. Ara sira cikariz bu cehennemden, devrim yapariz nefse ve Var olan tek sey ile beraber oldugumuz hissine kapilir, o bilincle devam ederiz yasam yolculugumuza. Bazi bazi haşa O oldugumuz hissine bile kapilabiliriz. Ama bu koca deniz/derya/ilahi sistem/evren.. Adina artik ne dersen! Dengeyi sever. Ne zaman ki dengeni kaybeder de asiriya kacarsan tepetaklak olur, dibi boylarsin. Ama bil ki o esnada bir degisim/donusum soz konusudur; yani dibi boyladim diye uzulme, seni dibe ceken su ayni sekilde yuzeye de cikaracaktir sen cirpinmadigin surece. Yani demem o ki: Ne maddeyle sarhos ol, ne de mânâda kaybol. Tasavvuf alimi, Dogu humanizminin oncusu Mevlana bile dememis mi: "Bir ayagim cihani dolasirken bir ayagim Hakikat-i Muhammediye uzerinde sabit durur." Sen bir ayagini sabitle, sabitle ki gez dolas dunyayi pergel misali. Simdilik bu kadar, surc-i lisan ettiysek affola! M.Y
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.