Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
Dizi biteli 4 yıl olmuş. Ne kadar, 'çok yalnızım dağılmayın lan' desekte dağıldık. Bu samimi aile ortamı medya kurbanı oldu. Yeni başlayan her yapımda bu sıcaklığı arar olduk lâkin bulamadık. Neydi leyla ile mecnun? Küçük şeylerden mutlu olmaktı. Aile değerlerini bilmek, dostluğun hakkını vermek, mahalle kültürüyle büyüyen bir çok insana bunun bi' öz olduğunu unutturmamaktı. Zira çocukluğun, sokaklarda komşunun ağacına dadanmakla, tanıdığın her yüze selâm vermekle ve her gün gittiğin bakkalın herkesi tanımasıyla geçmişti. Bu, bir nevi eski Türkiye'nin sıcak insanlarıydı, biz bunu sevmiş ve bunu özlemiştik. Her gün içtiğimiz çayın bir ikram olduğunu sıcak sohbetler için bir meze olduğunu bilirdik. Çaylar demlenir konu komşu toplaşır, evin bahçesinde laf lafı açar yaz geceleri böyle geçerdi. Lm'de ki çay sevdası, bu kültürü empoze etmek isterken bize kalan ise bunun öbek öbek geyiği oldu. Şimdilerde ana akım medyada çay bir kültür değil, edebiyat fiyaskosudur meselâ.  Mevzu bahis olan konuya en iyi örnek Ismail Abi'nin, Küçük Prens ve Frida Kahlo aracılığıyla verdiği mesajlardı. " Orada burada ikon olursunuz, telefon kaplarına resim olursunuz ama kimse sizin kim olduğunuzu bilmek tanımak istemez." Popüler Kültüre yem olmak budur. Ve demek istediğim esas noktaya geldik, dizide popüleriteye ister istemez yenik düştü. Lm'den çok Lmcilik, çaydan çok çaycılık gibi oluşumlar vuku buldu. Ama bizim için, Burak Aksak'ın kıvrak zekâsıyla, ince esprileriyle yarattığı o dünya hâlâ aranan kandır. Çünkü seviyoz be haci. :D Bize bir takım yadigar değerler bıraktı. Nedir onlar? sevmek beklemek, özlemek, sarılmak, aile olmak gibi gibi.... Bu kadar güzelleme yeter kitaba geçelim.   -spoiler- Diziden bağımsız olmamakla birlikte farklı bir evre düşlemiş Burak Aksak. Yapılan geyikler aynı, mizah aynı, lezzet aynı, lâkin bu sefer, kitap-film olayının tersi gerçekleştiği için, kitapta ki olaylar, detaylar, karakterler az ve özdü, kısırlaştırılmıştı. Sadece Mecnun'un Leylaya olan aşkı esas temaydı. Bu sefer sadece ikilinin aşkı gündemken finalinde tam kavuşsunlar diye beklerken ulan bu da mı gol değil bee dedik. Yâr olmadı Leyla. Kavuşursa aşk değil meşk olurmuş ya zaten.. (hemen klişeye vuralım.) Zaten varolan mutlak bir sonu değiştirmekte olmazdı bence. Fuzuli'ye saygı önemli :p Neyse ne diyordum, Mecnun düştü yine çöllere... Çünkü çöl bir arayıştır, bir kayboluş. Menkıbenin peşinde koşar durursun, zamanla kurursun, Vaha'ya ulaşana kadar seraplara takılırsın. Fırtınaya esir düşer bir toz tanesi olursun. O toz tanesi bir saatin içine hapsolur. Zaman akar, "Ve her insan zamanın dünya üzerinde bıraktiği birer yara izidir." Aşkın en imkansız hali buymuş demek. sevgilerle..
Leyla ile Mecnun
Leyla ile MecnunBurak Aksak · Küsurat Yayınları · 201815,6bin okunma
··
126 görüntüleme
Necip G. okurunun profil resmi
Damla Hanım çok güzel bir yerden yakalamışsınız. Ellerinize sağlık...
damla okurunun profil resmi
cok teşekkürler necip bey:)
Ömer Yaşar okurunun profil resmi
Özlemini duyduklarımız neden bizden bir bir uzaklaşırlar...
damla okurunun profil resmi
bunun sebebi bencilliktir belki de, çok istemek, çok sevmek insanin kendi duygusu içinse kaybetmek hasıl olabilir.
3 sonraki yanıtı göster
Haruni okurunun profil resmi
müthiş inceleme, elinize sağlık
damla okurunun profil resmi
çok teşekkür ettim:))
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.