Gönderi

Meryem Kılıç, Düpedüz Delilik yaşamaz diye bırakılıyor çocuk evin ucuna bütün üzüntüm bundandır belki kanatsız topraksız ve ayinsiz cenaze bundandır belki bundan değil diyorum sonra güneşten değil beklemekten değil uyuşan ellerimden değil bomboş bir vadi sarkıyor başlarından gövdelerini bile göremiyorlar nasıl anlarlar beni bütün üzüntüm bundan hiç dinlenmeyeceğiz öyle mi dinlenmeden köprüyü geçmek kimse ölmek istemiyor henüz koşmak istemiyor yağmur yağsa biraz fazla lânet okuyorlar kaldırıma nefesleri pes ediyor onca boş kelime tonlarca yük üstelik bir de korkuyorlar ölmekten ben koşmayı seviyorum bütün sevincim bundan bizim aramızdaki sed Zülkarneyn'in çektiği sed işte yüksek duvar ve burada petrol var ama ben inanıyorum Allah'a deseler ki bize bakma gözlerimi kör ederim deseler ki bize bakma duvar diplerini selamlamam onlara göre delilik düpedüz onlara göre nereden baksak üstelik artık çekişip durmayacağım yırtıldı lambanın gecesi ama ben seviyorum ışığı aramızdaki ışığı açlık sarhoşluk sofra sofraya uzanan eli geçerken duvarın yakınından ki görsün diye onlar başımla selamlıyorum ürkütmeyeyim akrebi   Karabatak Dergisi 12. Sayı
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.