#ZülfüLivaneli #huzursuzluk
Livanelinin Serenadı ve Steinbeck 'in Gazap Üzümleri karışımı bir kitap
Günümüz Türkiyesinin ve Suriyenin yazarın gözüyle anlatıldığı kitap ilerleyen zamanlarda Suriyede yaşanan iç savaşla ilgili kaynak olabilecek nitelikte yazılmış. Normalde Livaneli'nin kalemini çok severim özellikle kardeşimin hikâyesi kitabı beni çok etkilemişti ama huzursuzluk kitabı diğer kitaplarının yanında yavan geldi.
Savaşın yarattığı yıkımın en çok kadınları etkilediği bin muhteşem güneşin meryeminin, incir kuşlarının suadesinin kötü kaderine ortak olan meleknazın hikâyesi bir taraftan yüreğinizi parçalarken diğer taraftan kendinizi sorgulamanıza neden oluyor. Geçmişte srebrenitsa'ya, Afganistan'a yardımı dokunamayan, onların yaşadığı zulmü tüm dünya sessizce izlerken günümüzde hemen komşumuz Suriyede yaşanan zulüm için neden bir şey yapmıyoruz sorusunu oluşturuyor insanın zihninde ve huzursuzluğa sevk ediyor.
Kitabın oluşturduğu bu huzursuzluğun yanı sıra insan ister istemez yazara "ezidilerin yaşadığı zulmü gözler önüne serip bizleri bilinçlendirdiğiniz için teşekkür ederiz ama neden Türkiye 3 milyon suriyeliye kucak açmışken hiç Türkiyenin olumlu bir yönünden bahsetmediniz..." sorusunu sormak istiyor.