Ah bir yılanı öldürseler...
Bu kitabı okumaya başladığınızda sonu ne olacak diye değil, sonunda gerçekleşecek olay neden ve nasıl gerçekleşiyor diye okuyorsunuz. Çünkü kitabın arka kapak yazısında 9 yaşında küçücük bir çocuk olan Hasan'ın annesini öldürdüğünü açıkça belirtiyor.
İnsanlar ne çok sever konuşmayı, olmayanı oldurtmayı. Bire bin katıp
Ilk okuduğum Yaşar Kemal kitabı bu. Içime öylesine işledi öyle üzülmüştüm ki küçükken bu kitabı ağlayarak bitirdiğimi hatırlıyorum. Ne güzel de yazmışsın. Ah lanet kader.
Bu arada bu kitabın filmi olsa diye düşündüm yıllarca keşke Türkan Şoray oynasaydı Esme 'yi. Sonradan gördüm de gerçekten varmış ve Türkan Şoray oynamış.
Teşekkürlerrr :) Evet tam Türk sineması tadında olduğundan bir filmi olsaymis dedirtiyor. Ben de dün akşam gördüm; bugun - yarın izlerim diye düşünüyorum :)
Kitabı okuyamamış olmanın burukluğuyla sanırım yılan metaforu mesajını sezebiliyorum. Yaşadığı dönemde ki ciddi sorunlara değinmesi ve hatta parmak değil ayak basması Yaşar kemalin en etkileyici özelliklerinden gerçekten. Bu kitapta da konusuna ve olaya değinerek ilgi uyandırmanız okunmayı hak eden eserleri arasında olmasını gösteriyor, emeğinize ve ellerinize sağlık Memleketimin yiğidine de selamlar olsun.
Teşekkür ederim, kesinlikle Yaşar Kemal en büyük memleket meselelerini kendine dert edinmiş, toplumsal aksaklıkları sonuna kadar dile getirmiş biri. Bize düşen de onu okumak, okutmak. :)