Henüz dış uzaya açılmamış, Gethen adlı bir gezegene gelen Genli Ai adlı Elçi'nin, bu gezegeni dışarıda bir hayat ve hatta bir gezegenler birliği olduğuna ve Gethen'i bu birliğe katılmaya ikna etme çabasını ve bu süreçte önüne konan engelleri ve Elçi'nin var olma mücadelesini okuyoruz. Kitap, tanıtım yazısında söylendiği gibi, cinsiyetin toplum üzerinde etkisini pek de göstermiyor. Politikada biraz görüyoruz. Cinsiyetsiz halkın, doğuştan sabit bir cinsiyetle doğan toplumlara karşı bakışlarında görüyoruz. Ama cinsiyet, normalde toplumu pek çok başka yönden de etkiler. Bireyler üzerindeki cinsiyetin etkisini ise gösteriyor. Sosyal ilişkilerin, düşünce sürecinin cinsiyetsizlikten -ya da buna dişil ve eril dengeden demeli- nasıl etkilendiğini görüyoruz. Aslında tema ağırlığının yabancı ve tanıdık, güç, güven duygusu olduğu ama yazarın bunu cinsiyetin etkilemediği bir dünyada ele almayı seçtiği söylenebilir. Gethen bir kış dünyası. Sürekli soğuk hava ve sık sık kar yağışı var. Elçi ise tropik bir bölgeden gelen biri. Gethen'in bu iklimsel farklılığının ve bunun Elçi üzerindeki etkilerinin işlenişini sevdim. Karakterle ilgili şöyle bir gözlemim oldu. Elçi'nin başlarda pek insancıl bir yanını göremedim, tek düşündüğü işi ve sorumluluklarıydı. Bir diğer karakter olan Estraven'in kişisel kaygılarını gördüğüm için bu karaktere daha çabuk ısındım ve Estraven'in bakış açısından anlatılan sahneleri daha çok sevdim. Elçi'ye ise durumu iyice zora girdiğinde ve Estraven'le tekrar karşılaştığında ısınabildim. Ancak o zaman anlayabileceğim biri haline geldi. Kitapta gerilim ve merak unsurları, günümüz okurunun alışkın olduğu yoğunlukta değil. Sanırım Ursula Le Guin'in genel olarak seçimi bu yönde. Bu seçim, çok fazla hareketin olduğu bazı kitaplarında anlatıyı olumsuz yönde etkileyebiliyor. Ama bu kitaptaki dünyada -olay örgüsünde değil, dünyada- hareket olmadığı için gerilim eksikliği genel atmosferle uyumlu. O dile özgü terimler genelde direkt açıklanmadan, okurun anlamasına bırakıldığından kitabın başları olmak üzere bazı yerlerde okumak güçleşiyor. Ama terimlerden ziyade asıl sorun yaratan şeyin mekanlar olduğunu söyleyebilirim. Bu kitaba kesinlikle bir harita konulması gerekirmiş. Harita olmadan mekanları, ülkelerin konumlarını gözde canlandırabilmek ve anlatının akışı içinde anlayabilmek zor. Kitapta, dokümantasyon tadının yer yer romanın önüne geçtiğini düşünüyorum. Anlatı arka plana düşüp, Gethen dünyasının öne çıktığı bölümler var. Olay akışından farklı olarak bir de Gethen tarihindeki masallar ve hikayeler olarak aralara eklenmiş bölümler var ki her biri kendi başına da çok güzel öyküler. Kitabı tekrar okuyacağımı sanmıyorum ama bu öyküleri tekrar tekrar okuyacağımdan eminim.

Karanlığın Sol EliUrsula K. Le Guin · Ayrıntı Yayınları · 20213,060 okunma

·

4 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Alternatifin Gediklisi