Tek Parti döneminde bırakın Kur’an’ın öğrenilmesinin, öğretilmesinin ve okunmasının yasaklanmasını, o tek Parti’nin kurucusu Atatürk, bizzat Kur’an’ın Türkçe anlamının halka okunarak Kur’an’ın en iyi şekilde halka öğretilmesi için 1932 yılında büyük bir “Kur’an’ı anlama seferberliği” başlatmıştır. Tam 9 gün İstanbul’un en önde gelen hafızlarını Dolmabahçe Sarayı’na kabul ederek onlarla Türkçe Kur’an, Türkçe hutbe, Türkçe ezan konusunda çalışmalar yapmıştır. Hafızlara camilerde Türkçe Kur’an’ı nasıl okuyacaklarından tutun da hangi sureleri, hangi ayetleri okuyacaklarına kadar her şeyi tek tek anlatmıştır. Bazen eline Kur’an-ı Kerim’i alıp tane tane Kur’an okumuş, bazen bir hafıza Kur’an okutup dinlemiş, bazen de güzel Kur’an okuma yarışması yapmıştır. Kur’an okunacak camilerin haberlerini önceden gazetelerde manşetten duyurtmuş, halk da bu Kur’an ziyafetlerini takip etmek için İstanbul’un tarihi camilerini hıncahınç doldurmuştur. Atatürk, 1932 yılı Ramazan ayında İstanbul, camilerinde gerçekleştirilen Kur’an ziyafetinin sadece İstanbul’la sınırlı kalmaması, bütün ülkenin bundan yararlanması için, Ayasofya Camii’nde okuttuğu Kur’anı radyo ile bütün ülkeye duyurmuş, kendisi de radyosu başında Kur’an dinlemiştir.
Sayfa 343Kitabı okudu
··
66 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
1932 yılı Ramazan ayının 26. gecesi Ayasofya Camii’nden yükselen Türkçe Kur’an nağmeleri aynı anda hem Ayasofya’nın o devasa kubbesinin altında toplanmış on binlerce Müslüman Türkün, hem de radyoları başındaki milyonlarca Müslüman Türkün kalbine işlemiştir.
Şimdi sözü, o gece Ayasofya Camii’nde Türkçe Kur’an okumakla görevli Hafız Yaşar Okur’a bırakalım:
“... Akşam namazından sonra kapılar kapatıldı. İlahiler ve ayin-i şerif okundu. Hoparlörler caminin her tarafına konulmuştu. Bu dini merasim Türkiye’den ilk defa radyo ile bütün dünyaya yayılıyordu. Sıra mevlide geldi. Yirmi hafızın iştirakiyle okunan mevlit pek muhteşem ve ulvi oldu. Perde perde yükselen bu ilahi nağmeler Ayasofya Camii’nin nidalarından Türkiye sathına ve tüm dünyaya yayılıyordu. Cemaat sanki büyülenmişti. Hele muazzam cemaatin de iştirak ettiği tekbir sedaları insana havalanacakmış gibi bir hafiflik hissi veriyordu.
Hüve Nüktesini en az 5 kere okumuş bir insanım, az öncede açıp baktım orda bir tek melek kelimesi dahi geçmiyor.
Okumadığın belli, aklı olan için harika bir ispat var. Eğer inatçı ve faşist değilsen hak verirsin.
Kim ne derse desin o İslam ın kahraman ve parlak bir mücahidi idi. Ben dahil yüzbinlerce insanın Türk olsun başka milletten olsun ebedi hayatını kurtarmıştır.
Mustipusti engellemiş 😂
Şimdiye kadar hangi delinin, aklı başında milyonlarca talebesi olmuş.. o da ayrı bir mesele tabii..
Kaynak ??
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Hoşgörü biraz ya...gına geldi fikirlerinizden, sonu hiçbir şeye varmayan tartismalarinizdan, dinden, siyasetten.ramazan ayı hani hoşgörü ayiydi. Gerçekten hakkını verebiliyor musunuz.sizden olmayanı hemen dislayin, yaftalayin.cennet sizin nasıl olsa.yani kuran Türkçe okunsa ne Arapça okunsa ne.icindekileri uygulamadiktan sonra.yaratilanlara hoşgörü sevgi saygıyla bakmadiktan sonra. İnsan olmak lazım.iyi olmak lazim.islami da gectim önce insan olmak lazım.herkesin yapabileceği şey de değil maalesef günümüzde.kirin, dökün...nefret edin, kendinizden başka birini onemsemeyin. Ayakta alkışlıyorum bu Müslümanlığı
Kur’an-ı Kerim’in yaygınlaşması, herkesin okuyabilmesi kimlerin işine gelmez? İnsanı ve kendini haşa Allah olarak gören inanç felsefesini sinsice yaymaya çalışan kişilerin.
İslamın ve bir çok dini inancın içine sızan bu felsefe panteizmdir. Aynı felsefeye göre şirk koşan Mekke'deki putperestler Allah'a inanmayan kişiler değildir. Bütün putları ve insanları Allah olarak gören kişilerdir. Bir düşünür, bir imam veya birileri aklı unut, siz Allahsınız, ben Allahım, siz Kur'an-ı Kerim'i anlamazsınız, ol derseniz olur diyorsa dikkat etmek lazım. Panteizm inancı, dinler arası diyalog ve Mekke müşrikleri ile ilgili ayetleri araştırmak faydalı olur.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.