Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kadıköy - Haziran Ayı Hikaye Yazma Etkinliği
Kendinizden bir şeyler bulacağınızı düşündüğüm ilk hikayem ile sizlerleyim.. "Kadıköy" ...Modaya doğru yürümeye başladım… Kafamı gökyüzüne doğru kaldırdığımda, kapkara bulutlarla göz göze geldim, yağmur damlaları yavaş yavaş suratıma doğru damlıyorken bir anda nefesimi tuttum ve gözlerimi kapattım, o anda ne düşündüm tam olarak
··
567 görüntüleme
Murat Ç okurunun profil resmi
Öne Çıkan Yorum
Paylaşımdan itibaren yapılmış olan yorumların tamamına cevap yazamadım ama hepsini okudum. Bu güzel yorumlarınız için hepinize tek tek teşekkür ederim. Anlam kattınız, duygu kattınız, hikayeye yaşam verdiniz çok teşekkür ederim. Ben şuan modaya doğru yürüyorum. Sizlerle paylaşmak istedim.. Hava güzel ve Kadıköy kalabalık.. Gökyüzünde bir kaç yıldız var sadece.. Yorumlarınıza hızlıca geri dönüş yapmaya çalışacağım, kusuruma bakmayasınız. Tekrardan teşekkürlerimi iletiyorum. İyikisiniz...
Erhan okurunun profil resmi
Eline sağlık, devamı olursa hikaye olmaz zaten, hikaye diye başladığından da kötüye gider gibi geliyor bana. Oldukça samimi bir öykü, önce de söylediğim gibi biraz da fantastik - özellikle o hesabı ödeme bölümü :) Beş sayfa ama baştan sona sıkmadan okunuyor. Teşekkürler tekrar etkinliğe katkın için.
Murat Ç okurunun profil resmi
1 gün sonra yoruma cevap veriyorum Erhan Abi :) Devamının olmasını isteyen çok kişi var ama benimde görüşüm devam etmemesi, kaldığı yer güzel gibi geldi. Farklı hikayelerde küçük bir bağlantı kurar belki yine bir selam verebiliriz Mustafa ile Eylül'e :) Güzel yorumların ve desteğin için teşekkür ederim. Bu hikayeyi yazıp paylaşmamın asıl sebebi sensin Erhan Abi. Tamamen senin paylaşım ve teşviklerinden sonra karar verdim. Çok teşekkür ederim her şey için..
1 sonraki yanıtı göster
Metin T. okurunun profil resmi
Benim yaptığım eleştiriler çok PM kaçabilir. Dolayısıyla pek bir kaale almayın beni derim. (TDK kala diyor, reddediyorum.) “Kafamı gökyüzüne doğru kaldırdığımda, kapkara bulutlarla göz göze geldim.” Niye, biz de göz göze mi gelelim? Belki başka bir şey istiyoruz. Peki şöyle olsaydı? “Kafamı gökyüzüne kaldırdım, kapkara bulutlar” Kıyamet mi kopardı? Semih Gümüş, Radikal varken haftada bir yazar, bol bol tanrısal anlatıcıya giydirirdi. Halbuki tanrısal anlatıcı kadar yazarın elini kuvvetlendiren başka bir anlatıcı yoktur. Sonra kendisi bir roman yayınladı. Bir romanda ne olması gerekirse o var, diye röportaj verdi. Okudum ben de bakalım bir romanda olması gerekenler neler diye. Ele vermiş talkımı, kendi yemişti salkımı. Neyi eleştirmişse, onu yapmıştı. Şimdilerde neler anlatıyordur kim bilir? Uzun, ben anlatıcılı bir tanışma öyküsü okudum. Bir öykü üçün zor, riskli bir konu. <<<<<sesi en yüksek seviyeye ayarladım ve elim istemsizce havaya kalktı, ağır çekim bir hareketle taksiciye kusura bakma dercesine ufak bir mesaj gönderdim. Birkaç kişi bana bakıyordu ve onlara ne var bakışı attım, hayal edin işte, o saçma sapan surat ifadeniz ve bir bulldog gibi sallanan yanaklar, salyamız eksik olsun. Sonra Sol adım, sonra sağ adım, tekrar sol ve tekrar sağ yürümeye başladım. Evet, Modaya doğru yürüyordum ve hiçbir şey düşünmüyordum. Sadece yürüyordum. Hayatımda her şeyin anlamsızlaştığı, sonra karanlıklaştığı bir anda karşıma çıktı.>>>>> Öykünün başlarında kullandığın klasik edebiyat anlatımın sonraları utangaç bir bilinç akışına evriliyor. Yoksa hapı yutmuştun. Nasıl da elin güçlendi di mi? Keşke daha bir rahat kullansaydın aralarda. Anlatımla, ruhsal durum sürekli yer değiştirseydi. “Standart” dedim, neden sordun?” burada koptum. Çok güzel bir cevaptı. Standart. )) Saatleri Ayarlama Enstitüsü gibi bi şey. Çok güldüm. Tek bir kelime bile yetiyor okuru öykü ile barışmak için. )) Nihilist yahu senin bu kahraman. Bazı yerlerde Bazarov’u hatırlattı. )) <<<<<Zaten bu kadar ölümden o sorumlu olsa özür dilese ne olacaktı, özür diledikleri yeniden hayata mı dönecekti bayan Akura kızı Sunuka’yı tekrar kucağına mı alacak, Bay Maki mesai bitiminde eve mi dönecekti sanki. ben ne saçmalıyorum. Akura kim. Tanrım, ne oluyor bana.. “Özür dilemene gerek yok” dedim. >>>>> Buralar olmasa sıkardı çok. Daha çok mu olsaydı? Valla benim de canım kokoreç çekti. Ayıp ettin. Ukala bir de, ama antipatik değil. )) “Değilim, güzel yanı da o dememle birlikte başını iki yana sallıyor.” Biz genelde üç yana sallıyoruz. ))) Güzel göndermelerle ve mizahi bir anlatımla kotarmışsın öyküyü. Nihilizm üstünden bir gerilim yaratsaydın bir de, tadından yenmezdi. Nasıl diye sorma. Mesela telefon nosu alıp verme işinde de olabilirdi. Aparat bu, sağı solu belli olmaz. “şuan” yordu beni. Şu ayrı yazılması gereken de’ler dava açacaklar haberin olsun. Kalemine sağlık.
Murat Ç okurunun profil resmi
Metin Abi çok güzel bir inceleme olmuş, teşekkür ederim. :) Gülerek ve önerilerini alarak okudum.:) Bazen yazarken betimlemeler en iyisi bu gibi geliyor ama dışarıdan bakıldığın da şöyle yazsa daha iyi olur du sanki yorumunu getiriyor ki, bulut konusun da haklısın. Karanlık bir bulutu anlatırken en iyisi bu gibi gelmişti bana. Anlatıcı kullanmak bana biraz sanki Saramago'dan ve Chuck Palahniuk ten geçmiş olabilir mi? Çünkü bu anlatım tarzı daha keyifli kılıyor. Ben okurken çok keyif alıyorum en azından. O yüzden kullanmış olmalıyım. :) Nasılsın sorusuna günlük hayatımda da verdiğim cevaptır "Standart" :)) Çoğu insana farklı gelir ama hoşlarına gider. Tabi ki işin içinde Kaybedenler Kulübü 'ne atıfta var. :)) Kokoreç ve kahve konusunda okuyucuya farklı bir tat vermek istedim. Başarılı olmuştur umarım :) Yaptığım göndermelerle ve kendi yazdığım aforizmalarla renk katmak istedim. Yazdığımı tekrar okuduğumda güldüğüm için hikayeye ekledim. Kendi gülmediğim şeyi sırf eklemek için ekleyemezdim. Bu hikayeyi iki bölümde yazdım. Gece yazdım girişi, sabah sonuç kısmını ekledim. Ama durmadan onu öyle ya da böyle yapsam nasıl olurla değil direkt başladım ve durmaksızın yazdım. Önceden düşündüğümü değil de o an ne hissettiysem ve aklıma geldiyse durmadan yazdım. Bunun sonucun da hikaye ortaya çıktı. de da ve yazım hatası olmaması için çok uğraştım ama %100 olmamış sanırım. Word özelinde de kontrol ettim ama yine kaçmış anlaşılan. :) Yaptığın inceleme ve detaylı anlatımın ve öğretimin için çok teşekkür ederim. Okumak ve yazmak ayrı bir vakit. Bu değerli vaktini ayırıp bana ve hikayeye değer kattığın için bende ki anlamı çok büyük. Sağol Metin Abi. Bundan sonra ki hikayelerim de söylediğin hususlara dikkat edeceğim.. :)
Zeynep Seçil okurunun profil resmi
Devamının olmama ihtimali bir miktar içimizi burktu
3 önceki yanıtı göster
Murat Ç okurunun profil resmi
Şimdilik devamı yok gibi duruyor.. Çok mu sevdiniz Mustafa ile Eylül'ü :))
29 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Hatice okurunun profil resmi
çok güzeldi .. umut fakirin kokoreçi mi desek :)) Erhan bey beni vurmadan :)) aralardaki alıntılara bayıldım.. “Tüm dünya vazgeç dediğinde Umut fısıldar; bir kez daha dene” Bir de belirtmeden geçemeyeceğim yazım tarzınız çok tanıdık.. bir yerden çıkaracağım ama çıkaramıyorum :)
Murat Ç okurunun profil resmi
Hikaye etkinliğinin son son sözü efsaneydi tabi ki :))) Çok ciddi okumuştum oraya kadar, sonra kahkahayı bastım :) Kokoreç konusuna girmeyelim, milletin karnı acıktı sanırım :) O söz anonim aslında. Bir yerden okumuşumdur ama hatırlamıyorum ya da ona benzer bir şeydi sanırım. Geri kalanlar bana ait. Kendimce karaladığım baya bir aforizma var aslında. Yazım tarzım kime benziyor açıkçası hiç bilmiyorum zaten ilk defa hikaye yazdım. Yazdığım şeyler var ama hikaye tarzında ve diyaloglara dayanan ilk defa oldu. Aklınıza gelirse paylaşırsanız sevinirim. Bende merak ettim. Yorumunuz ve düşünceleriniz için teşekkür ederim. Sizlerinde hikayesine gelip yorum yapacağım. Şimdiden teşekkürümü edeyim, sizinde elinize sağlık. :)
Necip G. okurunun profil resmi
Murat hocam, bugünkü 1k’da uzun yazı okuma kontenjanımı senin hikayende kullandım. Kesinlikle pişman değilim:) Benim de kendi çapımda bir Kadıköy geçmişim vardır. Sen anlattıkça ben de o günlerime bir gidip geldim. Kadıköy bir ruhtur ve hikayeye çok güzel sinmiş. Cool Mustafa karakteri bir antikahraman izlenimi veriyor. Güzel bir karakter olmuş. Eminim senden de izler taşıyordur. Eylül, ‘karşının kızı’ olduğunu daha ilk dakikadan hissettiriyor:) Beşiktaş kızlarının şakası olmaz:) Kısacası keyifli, akıcı bir hikayeydi. Ellerine sağlık...
Murat Ç okurunun profil resmi
Necip Hocam, geç oldu ama geldim :) Hikayede'ki detayları bilerek ayrıntılı verdim, Kadıköy'ü bilen ve sevenlerin özlem gidereceği, bilmeyenlerin ise hayal edebileceği bir ortam yaratmak istedim. Mustafa kesinlikle cool bir karakter ve antikahraman olabilir bunu hiç düşünmemiştim :) Benden izler var olmaz mı :) Eylül hanım hanımcık karşı'nın kızı, iyi niyetli ve ilk görüşte aşk'ın en büyük temsilcilerinden :) Çok teşekkür ederim hikayeyi beğendiğiniz ve yorumladığınız için. Şimdi gördüm sizin hikayede yayınlanmış. Gün içinde oradayım. Şimdiden ellerinize sağlık, sağlıcakla kalın.
Murat Ç okurunun profil resmi
Mustafa biraz daha üzücü bir hikaye ile geri geldi. Bu sefer 1 yıl önceye gidiyoruz. İkinci hikaye için buyrunuz: -> #31082705
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.