Necip Fazıl Kısakürek; Bediüzzaman Said Nursi eserini 3 ana başlık altında inceler, daha doğrusu editörler tarafından öyle derlenir. Kitap, Necip Fazıl Kısakürek'in dergi yazılarından oluşur. İlk kısımda Bediüzzaman'ın hayatını ve eserleri olan Risale-i Nur külliyatını hangi şartlar altında telif edildiğine değiniyor. Bu biyografik kısmı Büyük Doğu dergisinin 13 Ekim-10 Kasım 1950 tarihleri arasında çıkan (30,31,32,33,34) üncü sayılarında yayınlar. Bu tarihte Bediüzzaman hayattadır. İkinci kısımda Nur risalelerinden belli başlı parçaları kitabına alıyor. Bu başlıklar; Nur Risalesi, İhlas, Muhabbet, Gençlik Rehberi, Kur'an, Kur'an'ın icazı, İki Mukaddime, Bir Mektup ve Ene-Ben. Said Nursi'den Notlar adı altında olan son kısmında da Bediüzzaman'ın kendi sözleriyle davasını ve eserlerini anlatıyor, sorulan sorulara cevap veriyor. Necip Fazıl Kısakürek, eserinde Bediüzzaman hakında çok fazla kişisel görüşüne yer vermiyor. Genel itibariyle Risale-i Nur'u ve Bediüzzaman'ı daha sade cümleler kullanarak yine Risale-i Nur'dan anlatıyor. Risale-i Nur'dan da birçok ders yapıyor. Son olarak da, kitabın da başında bulunan Necip Fazıl Kısakürek'in kendi sözlerini yazarak incelememi bitirmek istiyorum: ''Nice sahte şeyh ve kalpazan âlimin ortalığı kapladığı ve müdafaasız safdilleri avladığı bir hengâmede, emin hüviyet ve şahsiyetlerden başka kimseyi bağrına basmayan, bu hususta gayet ince tefrik ölçülerine mâlik bulunan ve bilhassa din işinde en basit ayar ve kırat düşkünlüğüne bile tahammül etmiyen Büyük Doğu, onun yazılarını tereddütsüzce sütunlarına geçirerek, kendisine itimadını zımmen ilan etmiş bulunuyor.'' (NCK- Büyük Doğu -1950/30.sayı)

Bediüzzaman Said NursiNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 2000355 okunma

··

34 görüntüleme

Eylül Türk

@EylulTurk ·

11 Ocak 2019 09:13

Ne mutlu "Büyük Doğu" ya gecesini gündüzünü verenlere, ne mutlu bir mütefekkirin cümleleriyle ilim setresini dünyaya çekenlere, ne mutlu Bediüzzaman'ın ab-ı hayat çeşmesinden rızkı verilenlere, ne mutlu hayret dergahına diz sürenlere...Ne mutlu...

Abdullah

@okurabdullah ·

11 Ocak 2019 09:17

Eylül hanım, Bediüzzaman ve Büyük Doğu ile şöyle bir hatıra geçer tarihe: Bir sayısında Büyük Doğu, acı bir haber verir: Gelecek sayının çıkması bile tehlikededir. Çünkü yayın için ayrılan para pitmiştir. Okuyucuları acilen yardım etmezse 'Büyük Doğu' çıkmayacaktır... Bu mealdeki yazıyı dinleyen Bediüzzaman, çok duygulanır, bir süre düşünür. Sonra da, 'Zübeyr, Büyük Doğu'ya yardım edelim' der. Zübeyr Ağabey, 'Peki üstadım' diye cevap verir. Fakat, 'Bu yardım nasıl ve ne ile yapılacaktır?' diye de düşünmeye başlar. Ancak Üstad, bu haberden çok duygulanmış ve yardıma kesin karar vermiştir. Der ki: 'İki yorganım var, biri bana kâfi... Diğerini satın, parasını Büyük Doğu'ya gönderin....' . Ne mutlu davası, gönlü, fikri, zikri İslam olanlara...

1 sonraki yanıtı göster

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.