Bu romanla ilgili 3 kelime söyle deseler: yoğun, karışık ve kopuk derim. Ama bu kelimelerden kitabı beğenmediğim çıkarımı yapmayın sakın çünkü kitap çok sağlam yapının üzerine kurulmuş bölümleriyle bütünleşiveriyor birden ve çözümleniyor.
5 arkadaş; D'Ardelo, Alain, Charles, Caliban ve Ramon. Hepsi farklı, bambaşka kişilikler. Bu kitapta bulunmaları ise tesadüf değil Kundera'nın kurgusal beyninden sırayla fırlatılmışlar adeta. Değinilecek, üzerine düşünülecek, defalarca okunacak çok nokta var aslında. Alain'in göbek deliği ile ilgili düşünceleri, Charles'ın kukla oyunları, Caliban'ın 'dilinizi bilmiyorum' oyunu, Alain'in kayıp annesiyle konuşması... Hepsi bende Kundera'nın başka dünyalara ait olabileceği hissini yarattı. Stalin de kitabın ana karakterlerinden sayılır zira sürekli adı geçiyor.
Kitapta şöyle diyor:
"Bu dünyayı ne tersine döndürmenin ne onu yeniden düzenlemenin ne de bilinmeyene doğru hızla ilerleyen bu uğursuz koşuyu engellemenin mümkün olduğunu anlayalı uzun zaman oldu. Mümkün olan tek bir direniş vardı: Dünyayı ciddiye almamak."
Birbirine hiç benzemeyen bu 5 arkadaşı birleştiren Kundera'nın zihninin yanı sıra 'dünyayı ciddiye almamak'tır. Kundera'nın leziz anlatımını ve parlak zihnini kutluyor ve sizleri 5 dakikalığına 'dünyayı ciddiye almama'ya davet ediyorum.